• 939
  • حَدَّثَنَا عَبْدَانُ ، عَنْ أَبِي حَمْزَةَ ، عَنِ الأَعْمَشِ ، عَنْ شَقِيقٍ ، قَالَ : قَالَ عَبْدُ اللَّهِ : لَقَدْ تَعَلَّمْتُ النَّظَائِرَ الَّتِي كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقْرَؤُهُنَّ اثْنَيْنِ اثْنَيْنِ ، فِي كُلِّ رَكْعَةٍ ، فَقَامَ عَبْدُ اللَّهِ وَدَخَلَ مَعَهُ عَلْقَمَةُ ، وَخَرَجَ عَلْقَمَةُ فَسَأَلْنَاهُ ، فَقَالَ : عِشْرُونَ سُورَةً مِنْ أَوَّلِ المُفَصَّلِ عَلَى تَأْلِيفِ ابْنِ مَسْعُودٍ ، آخِرُهُنَّ الحَوَامِيمُ : حم الدُّخَانِ وَعَمَّ يَتَسَاءَلُونَ

    قَالَ عَبْدُ اللَّهِ : " لَقَدْ تَعَلَّمْتُ النَّظَائِرَ الَّتِي كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقْرَؤُهُنَّ اثْنَيْنِ اثْنَيْنِ ، فِي كُلِّ رَكْعَةٍ " ، فَقَامَ عَبْدُ اللَّهِ وَدَخَلَ مَعَهُ عَلْقَمَةُ ، وَخَرَجَ عَلْقَمَةُ فَسَأَلْنَاهُ ، فَقَالَ : عِشْرُونَ سُورَةً مِنْ أَوَّلِ المُفَصَّلِ عَلَى تَأْلِيفِ ابْنِ مَسْعُودٍ ، آخِرُهُنَّ الحَوَامِيمُ : حم الدُّخَانِ وَعَمَّ يَتَسَاءَلُونَ

    النظائر: النظائر : السور المتشابهات والمتماثلات في الطول
    المفصل: المفصل : قصار السور ، سميت : مفصلا ؛ لقصرها ، وكثرة الفصول فيها بسطر : بسم الله الرحمن الرحيم ، وهو السبع الأخير من القرآن الكريم
    الحواميم: الحواميم : السور المبدوءة بكلمة : حم
    تَعَلَّمْتُ النَّظَائِرَ الَّتِي كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقْرَؤُهُنَّ اثْنَيْنِ
    لا توجد بيانات


    [ رقم الحديث عند عبدالباقي:4730 ... ورقمه عند البغا: 4996 ]
    - حَدَّثَنَا عَبْدَانُ عَنْ أَبِي حَمْزَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ قَالَ: قَالَ: عَبْدُ اللَّهِ: قَدْ عَلِمْتُ النَّظَائِرَ الَّتِي كَانَ النَّبِيُّ -صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ- يَقْرَؤُهُنَّ اثْنَيْنِ اثْنَيْنِ فِي كُلِّ رَكْعَةٍ، فَقَامَ عَبْدُ اللَّهِ وَدَخَلَ مَعَهُ عَلْقَمَةُ، وَخَرَجَ عَلْقَمَةُ فَسَأَلْنَاهُ فَقَالَ: عِشْرُونَ سُورَةً مِنْ أَوَّلِ الْمُفَصَّلِ عَلَى تَأْلِيفِ ابْنِ مَسْعُودٍ آخِرُهُنَّ الْحَوَامِيمُ.وبه قال: (حدّثنا عبدان) هو لقب عبد الله بن عثمان المروزي (عن أبي حمزة) بالحاء المهملة والزاي محمد بن ميمون السكري المروزي (عن الأعمش) سليمان بن مهران (عن شقيق) أبي وائل بن سلمة أنه (قال: قال عبد الله) بن مسعود (قد علمت) وللأصيلي وابن عساكر لقد تعلمت (النظائر) أي السور المتماثلة في المعاني كالموعظة أو الحكم أو القصص أو السور المتقاربة في الطول أو القصر (التي كان النبي -صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ- يقرؤهن اثنين اثنين في كل ركعة) ولأبي ذر عن الكشميهني إسقاط لفظ كل وفي نسخة اثنين كل ركعة بإسقاط الجار (فقام عبد الله) يعني ابن مسعود من مجلسه ودخل بيته (ودخل معه علقمة) بن قيس النخعي (وخرج علقمة) المذكور (فسألناه) عنها (فقال: عشرون سورة من أول المفصل على تأليف) مصحف (ابن مسعود آخرهن الحواميم) ولأبي ذر من الحواميم حم الدخان وعمّ يتساءلون، ولابن خزيمة من طريق أبي خالد الأحمر عن الأعمش مثل هذا الحديث وزاد قال الأعمش: أولهن الرحمن وآخرهن الدخان وذكر الدخان في المفصل تجوّز لأنها ليست منه، نعم يصح على أحد الأقوال في حدّ المفصل وقد مر في باب الجمع بين السورتين في ركعة من كتاب الصلاة سرد السور العشرين فيما أخرجه أبو داود وفي الحديث دليل على أن تأليف مصحف ابن مسعود على غير التأليف العثماني ولم يكن على ترتيب النزول.وقيل: إن مصحف علي بن أبي طالب كان على ترتيب النزول أوّله اقرأ ثم المدثر ثم ن والقلم وهكذا إلى آخر المكي ثم المدني وهل ترتيب المصحف العثماني كان باجتهاد من الصحابة أوتوقيفيًّا، فذهب إلى الأول الجمهور ومنهم القاضي أبو بكر بن الطيب فيما اعتمده واستقر عليه رأيه من قوله وأنه فوّض ذلك إلى أمته بعده وذهبت طائفة إلى الثاني، والخلاف لفظي لأن القائل بالأول يقول إنه رمز إليهم ذلك لعلمهم بأسباب نزوله ومواقع كلماته، ولذلك قال الإمام مالك: وإنما ألفوا القرآن على ما كانوا يسمعونه من النبي -صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ-.وهناك قول ثالث وهو أن كثيرًا من السور قد كان علم ترتيبه في حياته -صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ- كالسبع الطوال والحواميم والمفصل وكقوله اقرؤوا الزهراوين البقرة وآل عمران وإلى هذا مال ابن عطية،
    وقال بعضهم: لترتيب وضع السور في المصحف أشياء تطلعك على أنه توقيفي صادر عن حكيم.أحدها: بحسب الحروف كما في الحواميم، وثانيها لموافقة أول السور لآخر ما قبلها كآخر الحمد في المعنى وأول البقرة، وثالثها للوزن في اللفظ كآخر تبت وأول الإخلاص، ورابعها لمشابهة جملة السورة لجملة الأخرى مثل الضحى وألم نشرح.وقال بعضهم: سورة الفاتحة تضمنت الإقرار بالربوبية والالتجاء إليه في دين الإسلام والصيانة عن دين اليهودية والنصرانية، وسورة البقرة تضمنت قواعد الدين، وآل عمران مكملة لمقصودها، فالبقرة بمنزلة إقامة الدليل على الحكم وآل عمران بمنزلة الجواب عن شبهات الخصرم، وسورة النساء تتضمن أحكام الأنساب التي بين الناس، والمائدة سورة العقود وبها تمّ الدين انتهى.وأما ترتيب الآيات فإنه توقيفي بلا شك ولا خلاف أنه من النبي -صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ- وهو أمر واجب وحكم لازم فقد كان جبريل يقول ضع آية كذا في موضع كذا وفيه حديث أخرجه البيهقي في المدخل والدلائل والحاكم في المستدرك وقال صحيح على شرطهما.

    حَدَّثَنَا عَبْدَانُ، عَنْ أَبِي حَمْزَةَ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ شَقِيقٍ، قَالَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ قَدْ عَلِمْتُ النَّظَائِرَ الَّتِي كَانَ النَّبِيُّ ﷺ يَقْرَؤُهُنَّ اثْنَيْنِ اثْنَيْنِ فِي كُلِّ رَكْعَةٍ‏.‏ فَقَامَ عَبْدُ اللَّهِ وَدَخَلَ مَعَهُ عَلْقَمَةُ وَخَرَجَ عَلْقَمَةُ فَسَأَلْنَاهُ فَقَالَ عِشْرُونَ سُورَةً مِنْ أَوَّلِ الْمُفَصَّلِ عَلَى تَأْلِيفِ ابْنِ مَسْعُودٍ آخِرُهُنَّ الْحَوَامِيمُ حم الدُّخَانُ وَعَمَّ يَتَسَاءَلُونَ‏.‏

    Narrated Shaqiq:`Abdullah said, "I learnt An-Naza'ir which the Prophet (ﷺ) used to recite in pairs in each rak`a." Then `Abdullah got up and Alqama accompanied him to his house, and when Alqama came out, we asked him (about those Suras). He said, "They are twenty Suras that start from the beginning of Al- Mufassal, according to the arrangement done be Ibn Mas`ud, and end with the Suras starting with Ha Mim, e.g. Ha Mim (the Smoke). and "About what they question one another?

    Telah menceritakan kepada kami [Abdan] dari [Abu Hamzah] dari [Al A'masy] dari [Syaqiq] ia berkata; [Abdullah] berkata, "Aku mempelajari An Nazhaa`ir, yang mana Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam biasa membacanya dua-dua dalam setiap raka'at." Kemudian Abdullah berdiri, dan 'Alqamah ikut masuk bersamanya. Setelah itu, 'Alqamah keluar, maka kami pun bertanya padanya. 'Alqamah berkata, "Yaitu dua puluh surat yakni, dari awal Al Mufashshal -menurut Ibnu Mas'ud- sedangkan yang paling terakhir darinya adalah Al Hawaamiim, Haa`miim, Ad Dukhkhaan dan 'Amma Yatasaa`aluun

    Şakik'ten rivayet edildiği ne göre, Abdullah [İbn Mes'ud]'dan şöyle nakledilmiştir: "Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in her rekatta ikişer ikişer okuduğu birbirine benzer sureleri öğrendim" dedi. Sonra Abdulluh bulunduğu yerden kalkıp evine gitti. Beraberinde Alkame de vardı. Bir müddet sonra Alkame evden çıktı, ona bu surelerin hangileri olduğunu sorduk. O da şöyle cevap verdi: "İbn Mes'ud'un mushafına göre mufassal surelerden yirmi sure. Hamimler, Duhan ve Amme bu surelerin sonunda yer alır." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Kur'an'ın Tertibi" başlığı, bir surenin ayetlerinin tertibi manasına gelebileceği gibi surelerin mushaftaki sıralanışı manasına da gelebilir. Hadisin "Ona 'hangi kefen daha hayırlıdır?' diye sordu. Hz. Aişe 'zavallı adam, kefenlenirsen kefenlen, bunun sana bir zararı olur mu?' diye karşılık verdi." ifadesinden şunlar anlaşılmaktadır: Iraklı bu adam öyle anlaşılıyor ki, Semura'dan nakledilen şu merru' hadisi işitmiştir: "Elbiselerinizden beyaz olanlan giyin. Ölülerinizi de beyaz bezle kefenleyin! Çünkü beyaz daha temiz ve daha güzeldir." Tirmizl'ye göre bu hadis sahihtir. Ayrıca Tirmizi İbn Abbas'tan da bunu nakletmiştir. Muhtemelen Iraklı adam bu hadisi duymuş ve bunun doğru olup olmadığını Hz. Aişe'den öğrenmek istemiştir. Malum olduğu üzere Iraklılar sorularıyla ortalığı karıştırmakla meşhur olmuşlardır. Bundan dolayı Hz. Aişe adama "neyle kefenlenirsen kefenlen, bunun sana bir zararı oiur mu?" diye karşılık vermiştir. Bu ifadesi hangi kefenle gömülürsen gömül, kefenlenmiş olursun manasına gelir. İbn Ömer'in sivrisineğin kanı hakkında soru soran Iraklıya söylediği şu söz çok meşhurdur: "Irak halkına bakın! Allah Resıılü'nün Sallallahu Aleyhi ve Sellem torununun kanını akıttıkları halde sivrisineğin kanının hükmünü soruyorlar." İbn Battal şöyle demiştir: "Ne namazda iken, ne de namaz dışında Kur'an okurken surelerin tertibine riayetin farz olduğunu söyleyen bir alim bilmiyorum. Aksine kişinin, Bakara'dan önce Kehf suresini, Kehf'ten önce de Hacc suresini okuması caizdir. Seleften Kur'an'ı tersten okumanın yasaklandığına dair gelen haberler ise, bir surenin ayetlerini sondan başa doğru okumak hakkındadır. Çünkü bazıları ezberlemede aşırı çaba gösterdikleri ve dillerinin, yazdıklarını kolayca telaffuz etmesini sağlamak istedikleri için kasidelerde böyle bir yönteme başvurmuşlardl. İşte selef, bu yöntemin Kur'an'a uygulanmasına karşı çıkmıştır. Kur'an'ın bu şekilde okunması haramdır." Kadı iyad Hz. Nebi'in gece namazında N-i İmran suresinden önce Nisa suresini okuduğunu gösteren Huzeyfe hadisini şerhederken şöyle demiştir: "Ubey İbn Kalb'ın mushafında adı geçen sureler bu şekilde dizilmiştL Ayrıca bu hadiste, surelerin ictihada göre tertip edildiğini söyleyenler için bir delil vardır. Sureler tevkifi olarak dizilmemiştir. Nitekim alimlerin çoğu bu kanaattedir. Kadı el-Bakıllani de bunu tercih etmiştir. O, bu konuda şunları söylemiştir: Kur'an okurken surelerin sırasına riayet etmek farz değildir. Namaz kılarken, ders verirken ve Kur'an öğretirken tertibe riayet gerekli değildir. Zaten bu yüzden sahabelerin Mushafları farklılık arzetmiştir. Hz. Osman mushafı yazılınca, sureleri bugün elimizde bulunan tertibe göre sıraladılar." Daha sonra İbn Battal'ın söylediklerine benzer sözler sarfetmiş ve sonra şöyle demiştir: "Bütün surelerin ayetleri, bu- . gün mushafta bulunduğu sıraya göre Allah'ın buyruğu doğrultusunda diziimiştir. Ayetler tevkifi tertibi bozulmadan Hz. Nebilden günümüze kadar nakledilmiştir. " Hz. Aişe "haram ve helale ilişkin ayetler indL" sözüyle, Kur'an ayetlerinin inişi sırasında gözetilen ilahi hikmete işaret etmiştir. Kur'an-ı Kerim'den ilk önce tevhid inancına çağıran, mu'minleri ve itaat edenleri cennetle müjdeleyip kafir ve isyankarları cehennemle korkutan ayetler indi. İnsanlar bu ilkelere gönülden bağlanınca ahkam ayetleri nazil oldu. Bundan dolayı Hz. Aişe, "Eğer ilk olarak 'şarap içmeyin!' diye bir ayet inseydi, insanlar 'asla şarabı bırakmayız' diyerek karşı çıkarlardı" demiştir. Çünkü insan tabiatı, alışkanlıklarını bırakmaktan nefret edecek şekilde yaratılmıştır

    ہم سے عبدان نے بیان کیا، ان سے ابوحمزہ (محمد بن میمون) نے ان سے اعمش نے، ان سے شقیق نے بیان کیا کہ عبداللہ بن مسعود رضی اللہ عنہ نے کہا میں ان جڑواں سورتوں کو جانتا ہوں جنہیں نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم ہر رکعت میں دو دو پڑھتے تھے پھر عبداللہ بن مسعود رضی اللہ عنہ مجلس سے کھڑے ہو گئے ( اور اپنے گھر ) چلے گئے۔ علقمہ بھی آپ کے ساتھ اندر گئے۔ جب علقمہ رضی اللہ عنہ باہر نکلے تو ہم نے ان سے انہیں سورتوں کے متعلق پوچھا۔ انہوں نے کہا یہ شروع مفصل کی بیس سورتیں ہیں، ان کی آخری سورتیں وہ ہیں جن کی اول میں «حم» ہے۔ «حم الدخان» اور «عم يتساءلون‏.‏» بھی ان ہی میں سے ہیں۔

    ‘আবদুল্লাহ্ (রাঃ) হতে বর্ণিত। তিনি বলেন, সমপর্যায়ের ঐ সূরাগুলো সম্পর্কে আমি খুব অবগত আছি, যা নবী সাল্লাল্লাহু ‘আলাইহি ওয়াসাল্লাম প্রতি রাক‘আতে জোড়া জোড়া পাঠ করতেন। তারপর ‘আবদুল্লাহ (রাঃ) দাঁড়ালেন এবং ‘আলক্বামাহ (রহ.) তাকে অনুসরণ করলেন। যখন ‘আলক্বামাহ (রহ.) বাড়ি থেকে বেরিয়ে আসলেন তখন আমরা তাকে জিজ্ঞেস করলাম। তিনি বললেন, এগুলো হচ্ছে মোট বিশটি সূরা, ইবনু মাস‘ঊদ (রাঃ)-এর সংকলন মুতাবিক মুফাস্সাল থেকে যার শুরু এবং যার শেষ হচ্ছে الْحَوَامِيْمُ অর্থাৎ ‘হামীম’ ‘আদ্দুখান’ এবং ‘আম্মা ইয়াতাসা আলুন’। [৭৭৫] (আধুনিক প্রকাশনীঃ ৪৬২৫, ইসলামিক ফাউন্ডেশনঃ)

    அபூவாயில் ஷகீக் பின் சலமா (ரஹ்) அவர்கள் கூறியதாவது: ‘‘நபி (ஸல்) அவர்கள் தமது தொழுகையில் ஒவ்வொரு ரக்அத்திலும் இரண்டிரண்டாக ஓதிவந்த சரிநிகர் அத்தியாயங்களை நான் கற்றுள்ளேன்” என அப்துல்லாஹ் பின் மஸ்ஊத் (ரலி) அவர்கள் கூறினார்கள். (இதைக் கூறிய) பிறகு, அப்துல்லாஹ் (ரலி) அவர்கள் எழுந்து (தமது இல்லத்தினுள்) சென்றார்கள். அவர்களுடன் அல்கமா பின் கைஸ் அந்நகஈ (ரஹ்) அவர்களும் உள்ளே சென்றார்கள். (சிறிது நேரம் கழித்து) அல்கமா (ரஹ்) அவர்கள் வெளியே வந்தார்கள். நாங்கள் அவர்களிடம் அது குறித்துக் கேட்டோம். அதற்கு அவர்கள், ‘‘அவை, இப்னு மஸ்ஊத் (ரலி) அவர்கள் (தொகுத்துவைத்துள்ள) குர்ஆன் பிரதியின்படி ஆரம்ப இருபது ‘முஃபஸ்ஸல்’ அத்தியாயங்களாகும். அவற்றின் கடைசி அத்தியாயங்கள் ‘ஹாமீம்’ அத்தியாயங்களாகும். ‘ஹாமீம் அத்துகான்’ மற்றும் ‘அம்ம யத்தசாஅலூன’ ஆகியனவும் அவற்றில் அடங்கும்” என்று சொன்னார்கள்.23 அத்தியாயம் :