عَنْ عَبْدِ اللَّهِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ : " أَنَّ رَجُلًا مِنَ الأَنْصَارِ قَذَفَ امْرَأَتَهُ ، فَأَحْلَفَهُمَا النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، ثُمَّ فَرَّقَ بَيْنَهُمَا "
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ ، حَدَّثَنَا جُوَيْرِيَةُ ، عَنْ نَافِعٍ ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ : أَنَّ رَجُلًا مِنَ الأَنْصَارِ قَذَفَ امْرَأَتَهُ ، فَأَحْلَفَهُمَا النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ ، ثُمَّ فَرَّقَ بَيْنَهُمَا
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلُ، حَدَّثَنَا جُوَيْرِيَةُ، عَنْ نَافِعٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ ـ رضى الله عنه ـ أَنَّ رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ قَذَفَ امْرَأَتَهُ فَأَحْلَفَهُمَا النَّبِيُّ ﷺ ثُمَّ فَرَّقَ بَيْنَهُمَا.
Narrated `Abdullah:An Ansari man accused his wife (of committing illegal sexual intercourse). The Prophet (ﷺ) made both of them takes the oath of Lian, and separated them from each other (by divorce)
Telah menceritakan kepada kami [Musa bin Isma'il] Telah menceritakan kepada kami [Juwairiyah] dari [Nafi'] dari [Abdullah] radliallahu 'anhu, bahwa seorang laki-laki dari Anshar menuduh isterinya berzina, maka Nabi shallallahu 'alaihi wasallam pun meminta keduanya untuk bersumpah, lalu memisahkan antara keduanya
Abdullah r.a.'dan rivayete göre "Ensardan bir adam hanımına zina isnadında (kazfda) bulundu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem her ikisine de yemin ettirdikten sonra onları ayırd!." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Lanetlqecek kimseye yemin ettirmek." Burada yemin ettirmekten kasıt li'an sözlerini telaffuz edip, söylemektir. Li'anın bir yemin olduğunu söyleyenler bunu delil kabul etmiştir. Bu Malik'in, Şam'nin ve cumhurun görüşüdür. Ebu Hanife ise: Li'an bir şahitliktir demiştir. Şamlerin bir görüşü de böyledir. Bundan dolayı bazı ilim adamları da: U'an yemin de değildir, şahitlik de değildir demişlerdir. Bu görüş ayrılığına dayanılarak, Müslüman olsun, hür kMir olsun, adalet sahibi iki köle ya da fasık karı koca arasında olsun lanetleşmenin yemin oluşuna binaen meşrudur. Dolayısıyla yemin etmesi sahih görülen herkesin li'an yapması da sahihtir. U'anın hür ve Müslüman eşler tarafından yapılmadıkça sahih olmayacağı da söylenmiştir. Çünkü li'an bir şahitliktir. Ayrıca kazf dolayısıyla had uygulanmış kimsenin li'anı da sahih olmaz. Bu hadis ise birinci gruptakilerin lehine bir delildir. Çünkü ravi "lanetleşti" ile "yemin etti" lafızları arasında fark gözetmemiştir. Yeminin teşvik, men ya da bir haberin tahkikine delalet ettiği de bu görüşü desteklemektedir. Ayrıca İbn Abbas'ın rivayet ettiği hadisin rivayet yollarından birisindeki şu ifadeler de buna delildir: "(Allah Rasulü) ona: Kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan Allah adına yemin ederim ki, şüphesiz ben doğru söylüyorum diye yemin et, diye buyurdu. O (karısına zina isnad eden kişi) bunları dört defa söyleyecektir." Hadisi Hakim rivayet etmiştir. Beyhaki de, Cerir İbn Hazim yoluyla Eyyub'dan, o İkrime'den diye rivayet etmiştir. Biraz sonra da: "Yeminler olmasaydı, benim onunla halim daha başka olurdu" hadisi de gelecektir. Bazı Hanefiler eğer yemin olsaydı tekrarlanmazdı, diye gerekçe göstermiş iseler de buna şöyle cevap verilmiştir: Canların hürmeti (değeri ve dokunulmazlıkları) sebebiyle kasame nasıl farklı ise, ferelerin hürmetinin ağırlığına dikkat çekmek için de bu li'an kıyasın dışına çıkmıştır. Ayrıca eğer bu bir şahitlik olsaydı, tekrar edilmesi söz konusu olmazdı, ifadesiyle de şahitlik olmadığı lehine delil getirilmiştir. Benim incelemelerim sonucu gördüğüm şudur: U'an yalanı reddetmekteki kat'iliği ve doğruluğu ispatı bakımından bir yemindir, ama hakkında şahitlik lafzının da kullanılması, bunun zan ile yeterli olmayışının şart oluşu dolayısıyladır. Her iki tarafın da her iki husus şahitlik edebilecek şekilde bir bilgiye sahip bulunmaları kaçınılmazdır. Yemin olduğunu pekiştiren bir husus da şudur: Eğer kişi, Allah adına şehadet ederim ki kesinlikle şöyle olmuştur, diyecek olursa, bu kişi yemin eden bir kişi olarak değerlendirilir. Kaffal da "Mehasinu'ş-Şeria" adlı eserinde şöyle demektedir: U'an yeminlerinin tekrarlanmasının sebebi, kadına haddin uygulanması için başka hallerde dört şahidin yerine geçerli kabul edilişIeridir. Bundan dolayı Ii'an ifadelerine "şehadetler" adı verilmiştir
ہم سے موسیٰ بن اسماعیل نے بیان کیا، انہوں نے کہا ہم سے جویریہ نے بیان کیا، ان سے نافع نے بیان کیا اور ان سے عبداللہ نے کہ قبیلہ انصار کے ایک صحابی نے اپنی بیوی پر تہمت لگائی تو نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے دونوں میاں بیوی سے قسم کھلوائی اور پھر دونوں میں جدائی کرا دی۔
‘আবদুল্লাহ (রাঃ) হতে বর্ণিত যে, আনসারদের এক ব্যক্তি তার স্ত্রীকে অপবাদ দিল। নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম দু’জনকেই শপথ করালেন এবং তাদেরকে পৃথক করে দিলেন। [৪৭৪৮] (আধুনিক প্রকাশনী- ৪৯১৫, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
அப்துல்லாஹ் பின் உமர் (ரலி) அவர்கள் கூறியதாவது: அன்சாரிகளில் ஒருவர் தம் மனைவி மீது விபசாரக் குற்றம் சாட்டினார். அப்போது நபி (ஸல்) அவர்கள் (தம்பதி யராகிய) அவ்விருவரையும் சத்தியம் செய்ய வைத்தார்கள். பிறகு, அவர்கள் இருவரையும் பிரித்துவைத்தார்கள்.74 அத்தியாயம் :