سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ ، يَقُولُ : " سَبَى النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ صَفِيَّةَ فَأَعْتَقَهَا وَتَزَوَّجَهَا "
حَدَّثَنَا آدَمُ ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ، عَنْ عَبْدِ العَزِيزِ بْنِ صُهَيْبٍ ، قَالَ : سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ ، يَقُولُ : سَبَى النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ صَفِيَّةَ فَأَعْتَقَهَا وَتَزَوَّجَهَا فَقَالَ ثَابِتٌ لِأَنَسٍ مَا أَصْدَقَهَا ؟ قَالَ : أَصْدَقَهَا نَفْسَهَا فَأَعْتَقَهَا
حَدَّثَنَا آدَمُ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ صُهَيْبٍ، قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ ـ رضى الله عنه ـ يَقُولُ سَبَى النَّبِيُّ ﷺ صَفِيَّةَ، فَأَعْتَقَهَا وَتَزَوَّجَهَا. فَقَالَ ثَابِتٌ لأَنَسٍ مَا أَصْدَقَهَا قَالَ أَصْدَقَهَا نَفْسَهَا فَأَعْتَقَهَا.
Narrated `Abdul `Aziz bin Suhaib:Anas bin Malik said, "The Prophet (ﷺ) took Safiya as a captive. He manumitted her and married her." Thabit asked Anas, "What did he give her as Mahr (i.e. marriage gift)?" Anas replied. "Her Mahr was herself, for he manumitted her
Telah menceritakan kepada kami [Adam] telah menceritakan kepada kami [Syu'bah] dari [Abdul 'Aziz bin Shuhaib] ia berkata; aku mendengar [Anas bin Malik radliallahu 'anhu] berkata; "Nabi shallallahu 'alaihi wasallam menawan Shafiyyah lalu membebaskannya kemudian menikahinya." Tsabit bertanya kepada Anas; "Apa maharnya?". Anas menjawab; "Maharnya adalah dirinya, lalu beliau memerdekakannya
Enes b. Malik r.a. dedi ki; "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Safiyye'yi esir aldı. Onu azad ettikten sonra onunla evlendi. Sabit, Enes'e: Ona ne mehir verdi diye sordu. Enes: Ona kendisini (hürriyete kavuşturmayı) ona mehir olarak verdi ve bu sebeple onu azad etti, dedi." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Esirler arasında Huyey kızı Safiyye de vardı ve Dihye'nin payına düştü. Sonra da Nebi s.a.v.'in payına düştü." Abdulaziz'in, Enes'ten naklettiği rivayetinde şöyle denilmektedir: "Dihye gelerek: Ey Allah'ın Resulü, bana esirler arasından bir cariye ver, dedi. Allah Resulü; Git ve bir cariye al, dedi. O da Safiyye'yi aldı. Bir adam gelerek: Ey Allah'ın Nebisi dedi. Sen Dihye'ye Kurayza ve Nadir oğullarının hanımefendisi olan Safiyye'yi verdin. O ancak sana yakışır. Bunun üzerine Allah Resulü: Dihye'yi yanına Safiyye'yi de almasını söyleyerek çağırınız, dedi. Dihye, Safiyye'yi alıp geldi. Nebi s.a.v. Safiyye'yi görünce, Dihye'ye: Sen esirler arasından bir başkasını al, diye buyurdu." İbn İshak'dan nakledilenlere göre Nebi s.a.v. Dihye'den, Safiyye'yi geri vermesini istedikten so'nra ona Safiyye'nin amcasının kızını verdi. es-Süheyli der ki: Bu haberler arasında bir çelişki yoktur .. Çünkü o Safiyye'yi Dihye'den ganimetIerin paylaştırılmasından önce almıştır. Safiyye yerine verdiği ise alışveriş suretiyle değildir. Değiştirme yoluyladır. Derim ki: Hammad b. Seleme'nin, Sabit'ten, onun Enes'ten diye naklettiği Müslim'deki rivayete göre Safiyye, Dihye'nin payına düşmüştü. Yine Müslim'deki rivayette: "Onu Dihye'den yedi kişi karşılığında satın almıştır" denilmektedir. Buna göre rivayetleri telif yolunda daha uygun olanı burada onun payı ile kastedilenin kendisinin kendisi için seçtiğidir .. Çünkü o Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den kendisine bir cariye vermesini istemişti. Nebi de ona bir cariye alması için izin verince o da Safiyye'yi almıştı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e, Safiyye'nin onların hükümdarlarından birisinin kızı olduğu söylenince onun Dihye'ye bağışlanacak birisi olmadığı kanaatine sahip oldu .. Çünkü ashab-ı kiram arasında Dihye durumunda ve hatta ondan daha ileri durumda olanlar pek çoktu. Alınan esirler arasında ise Safiyye gibi değerlileri pek azdı. Eğer Safiyye'yi özelolarak Dihye'ye vermiş olsaydı, bazılarının gönlü kınlabilir, gücenebilirlerdi. O halde Safiyye'yi Dihye'den geri alıp, özellikle onun Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e ayrılması kamu masiahatının bir gereği idi. Bu yolla herkesin rızası da sağlanmış olurdu. Böyle bir uygulama, hibeden dönmek ile hiçbir şekilde alakah değildir. Safiyye'ye karşılık verilen cariye hakkında satın alma tabirinin kullanılması ise mecazidir. Belki de Allah Resulü ona Safiyye'nin yanına amcasının ya da (eski) kocasının amcasının kızını vermiş olabilir .. Fakat bununla gönlü olmayınca ona diğer esirler arasında daha fazlasını da vermiştir. Hadiste geçen: "Onu azad etmeyi onun mehri kıldı" ifadesi ile ilgili açıklamalar yüce Allah'ın izniyle Nik€ıh bölümünde (5086. hadiste) gelecektir
ہم سے آدم بن ابی ایاس نے بیان کیا ‘ کہا ہم سے شعبہ بن حجاج نے بیان کیا ‘ ان سے عبدالعزیز بن صہیب نے بیان کیا کہ میں نے انس بن مالک رضی اللہ عنہ سے سنا ‘ انہوں نے بیان کیا کہ صفیہ رضی اللہ عنہا رسول اللہ صلی اللہ علیہ وسلم کے قیدیوں میں تھیں لیکن آپ نے انہیں آزاد کر کے ان سے نکاح کر لیا تھا۔ ثابت رضی اللہ عنہ نے انس رضی اللہ عنہ سے پوچھا نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے انہیں مہر کیا دیا تھا؟ انہوں نے کہا کہ خود انہیں کو ان کے مہر میں دیا تھا یعنی انہیں آزاد کر دیا تھا۔
আনাস ইবনু মালিক (রাঃ) হতে বর্ণিত। তিনি বলেন, নবী সাল্লাল্লাহু ‘আলাইহি ওয়াসাল্লাম সাফিয়্যা (রাঃ)-কে বন্দী করেছিলেন। পরে তিনি তাঁকে আযাদ করে বিয়ে করেছিলেন। সাবিত (রহ.) আনাস (রাঃ)-কে জিজ্ঞেস করলেন, নবী সাল্লাল্লাহু ‘আলাইহি ওয়াসাল্লাম তাঁর মোহর কত নির্দিষ্ট করেছিলেন? আনাস (রাঃ) বললেনঃ স্বয়ং সাফিয়্যা (রাঃ)-কেই মোহর ধার্য করেছিলেন এবং তাঁকে মুক্ত করে দিয়েছিলেন। [৩৭১] (আধুনিক প্রকাশনীঃ ৩৮৮১, ইসলামিক ফাউন্ডেশনঃ)
அனஸ் (ரலி) அவர்கள் கூறிய தாவது: (கைபர் போரில்) ஸஃபிய்யா பின்த் ஹுயை அவர்களை நபி (ஸல்) அவர்கள் கைது செய்து, பின்னர் அவர்களை விடுதலை செய்து, தாமே அவர்களை மணமுடித்தும் கொண்டார்கள். அறிவிப்பாளர்களில் ஒருவரான ஸாபித் (ரஹ்) அவர்கள் கூறுகிறார்கள்: இந்தச் செய்தியைக் கூறுகையில் அனஸ் (ரலி) அவர்களிடம், “நபி (ஸல்) அவர்கள் என்ன மணக்கொடை கொடுத்தார்கள்?” என்று நான் கேட்டேன். “(ஸஃபிய்யா-ரலி) அவர்களது விடுதலையையே அவர்களின் மணக்கொடையாக ஆக்கினார்கள்” என்று அனஸ் (ரலி) அவர்கள் பதிலளித்தார்கள். அத்தியாயம் :