عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ، رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا قَالَ : قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " مَنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ إِزَارٌ فَلْيَلْبَسِ السَّرَاوِيلَ ، وَمَنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ نَعْلاَنِ فَلْيَلْبَسْ خُفَّيْنِ "
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ ، عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ ، عَنْ جَابِرِ بْنِ زَيْدٍ ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ، رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا قَالَ : قَالَ النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ : مَنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ إِزَارٌ فَلْيَلْبَسِ السَّرَاوِيلَ ، وَمَنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ نَعْلاَنِ فَلْيَلْبَسْ خُفَّيْنِ
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ زَيْدٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ـ رضى الله عنهما ـ قَالَ قَالَ النَّبِيُّ ﷺ " مَنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ إِزَارٌ فَلْيَلْبَسِ السَّرَاوِيلَ، وَمَنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ نَعْلاَنِ فَلْيَلْبَسْ خُفَّيْنِ ".
Narrated Ibn `Abbas:The Prophet (ﷺ) said, "Whoever has no Izar (waist sheet), can wear trousers; and whoever has no sandals, can wear Khuffs (socks made from thick fabric or leather, but cut them short below the ankles)
Telah menceritakan kepada kami [Muhammad bin Yusuf] telah menceritakan kepada kami [Sufyan] dari ['Amru bin Dinar] dari [Jabir bin Zaid] dari [Ibnu Abbas] radliallahu 'anhuma dia berkata; Nabi shallallahu 'alaihi wasallam bersabda: "Barangsiapa tidak mendapatkan kain sarung, hendaknya ia mengenakan celana panjang, dan barangsiapa tidak mendapatkan sandal, hendaknya ia mengenakan sepatu (bagi yang berihram -red)
İbn Abbas r.a.'dan, dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem her kimin izarı yoksa sirval giyinsin. Nalını olmayan da ayakkabı giyinsin, buyurdu." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Ayakkabı" anlamı verilen en-ni'al, na'l'in çoğuludur. İbnu'l-Arabı der ki: Na'l, Nebilerin giydiğidir. İnsanlar yaşadıkları yerlerdeki çamur dolayısıyla başka ayakkabılar edindiler. "Tabaklanmış deri." Ebu Ubeyd dedi ki: es-Sebtiye, tabaklanmış deri demektir. Delilolarak da İbn Ömer'in rivayet ettiği Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in tabaklanmış deriden yapılmış ayakkabı giyindiğine dair hadisini ve bunu sevdiğini delil göstererek, durum ne olursa olsun bunları giyinmenin caiz olduğunu söylemiştir. Ahmed der ki: Kabristanda bu tür ayakkabıları (nalın, terlik gibi) giyinmek, Beşir b. el-Hasasiye'nin rivayet ettiği hadis dolayısıyla mekruhtur. Beşir dedi ki: "Ben kabristanda nalınlar ile yürümekte iken ansızın arkamdan bir adamın bana şöyle seslendiğini duydum: Ey iki sebtiye (tabaklanmış deriden yapılmış nalın) giyinen kişi, böyle bir yerde bulunduğun takdirde nalınıarını çıkart, diye sesleniyordu." Hadisi Ahmed ve Ebu Davud rivayet etmiş olup, Hakim sahih olduğunu belirtmiş ve denilen konuya bunu delil göstermiştir. Ancak et-Tahavı buna karşı şöyle demektedir: Burada bunları çıkarma emrinin onlardaki bir necaset dolayısıyla olma ihtimali de vardır. Hadiste de ölünün arkaya dönüp gittiklerinde onların ayakkabılarının seslerini duyduğu sabittir. Bu da kabristanda ayakkabı (nalın) giyinmenin caiz olduğuna delildir. Yine Tahavı dedi ki: Ayrıca Enes'in Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ayakkabıları ile namaz kıldığına dair hadisi de sabittir. Mescide ayakkabı ile girmek caiz olduğuna göre, kabristana böyıe girmek öncelikle caiz olmalıdır. Derim ki: Bu yasağın kabirler üzerinde oturmaya dair nehyin varid oluşu gibi, ölüye ikram olma için söz konusu olma ihtimali de vardır. Bu hadislerde nalın giyinmenin müstehap olduğu anlaşılmaktadır. Müslim de Cabir'den merru' olarak şu hadisi rivayet etmiş bulunmaktadır: "Nalınıarı çokça giyininiz. Çünkü kişi nalın giyindiği sürece binekli olmaya devam eder." Yani zorlu ğu n ve yorgunluğun azlı ğı ile kişinin, yolun eziyetlerinden yana esenlikte olması bakımından biniciye benzer. Bu açıklamayı Nevevı yapmıştır. Kurtubi dedi ki: Bu oldukça beliğ bir söz ve fasih bir ifadedir. Öyle ki bu türden bir söz söylenemez ve buna denk bir söz ifade edilemez. Bu da maslahata bir irşaddır ve meşakkati hafifleten şeye de dikkat çekmektir. Sürekli olarak çıplak ayakla yürüyen bir kimse, tökezlemek ve başka sebepler dolayısı ile yürümesini engelleyecek ve maksadına -binekli gibi- erişmesini engelleyecek acılar ve zorluklarla karşılaşır. Bundan dolayı ayakkabı giyineni binekli olana benzetmiştir
ہم سے محمد بن یوسف فریابی نے بیان کیا، کہا ہم سے سفیان ثوری نے بیان کیا، ان سے عمرو بن دینار نے، ان سے جابر بن زید نے اور ان سے ابن عباس رضی اللہ عنہما نے بیان کیا کہ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا کہ جس کے پاس احرام باندھنے کے لیے تہبند نہ ہو وہ پاجامہ پہن لے ( اس کا کاٹنا ضروری نہیں ہے ) اور جس کے پاس جوتے نہ ہوں وہ موزے ہی پہن لے لیکن ٹخنوں کے نیچے تک ان کو کاٹ ڈالے ( جیسا کہ پچھلی حدیث میں ہے ) ۔
ইবনু ‘আব্বাস (রাঃ) হতে বর্ণিত। তিনি বলেন, নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম বলেছেনঃ (মুহরিম অবস্থায়) যে লোকের ইযার নেই, সে যেন পায়জামা পরে, আর যার জুতা নেই, সে যেন মোজা পরে। [১৭৪০] (আধুনিক প্রকাশনী- ৫৪২৭, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
நபி (ஸல்) அவர்கள் கூறி னார்கள்: (இஹ்ராமின்போது) கீழங்கி இல்லாத வர் முழுக்கால் சட்டை அணிந்துகொள் ளட்டும். காலணிகள் இல்லாதவர் (மோஸாக்கள் எனும்) காலுறைகளை அணிந்துகொள்ளட்டும். இதை இப்னு அப்பாஸ் (ரலி) அவர்கள் அறிவிக்கிறார்கள்.72 அத்தியாயம் :