قَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " انْطَلِقُوا " فَانْطَلَقْنَا إِلَى بَيْتِ عَائِشَةَ ، وَأَكَلْنَا وَشَرِبْنَا ، فَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " إِنْ شِئْتُمْ نِمْتُمْ هَاهُنَا ، وَإِنْ شِئْتُمُ انْطَلَقْتُمْ إِلَى الْمَسْجِدِ " قَالَ : فَقُلْنَا : بَلْ نَنْطَلِقُ إِلَى الْمَسْجِدِ
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ قَالَ : حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُوسَى قَالَ : حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، أَنَّ يَعِيشَ بْنَ قَيْسِ بْنِ طِخْفَةَ ، حَدَّثَهُ عَنْ أبيه وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ الصُّفَّةِ قَالَ : قَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ : انْطَلِقُوا فَانْطَلَقْنَا إِلَى بَيْتِ عَائِشَةَ ، وَأَكَلْنَا وَشَرِبْنَا ، فَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ : إِنْ شِئْتُمْ نِمْتُمْ هَاهُنَا ، وَإِنْ شِئْتُمُ انْطَلَقْتُمْ إِلَى الْمَسْجِدِ قَالَ : فَقُلْنَا : بَلْ نَنْطَلِقُ إِلَى الْمَسْجِدِ
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُوسَى، حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، أَنَّ يَعِيشَ بْنَ قَيْسِ بْنِ طِخْفَةَ، حَدَّثَهُ عَنْ أَبِيهِ، وَكَانَ، مِنْ أَصْحَابِ الصُّفَّةِ قَالَ قَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ ـ ﷺ ـ " انْطَلِقُوا " . فَانْطَلَقْنَا إِلَى بَيْتِ عَائِشَةَ وَأَكَلْنَا وَشَرِبْنَا فَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ ـ ﷺ ـ " إِنْ شِئْتُمْ نِمْتُمْ هَاهُنَا وَإِنْ شِئْتُمُ انْطَلَقْتُمْ إِلَى الْمَسْجِدِ " . قَالَ فَقُلْنَا بَلْ نَنْطَلِقُ إِلَى الْمَسْجِدِ .
Ya'ish bin Qais bin Tikhfah narrated that his father, who was one of the people of Suffah, said:"The Messenger of Allah said to us: 'Come with me.' So we went to the house of 'Aishah, where we ate and drank. Then the Messenger of Allah said to us: 'If you want, you can sleep here, or if you want you can go out to the mosque.' We said: 'We will go out to the mosque
Telah menceritakan kepada kami [Abu Bakr bin Abu Syaibah] berkata, telah menceritakan kepada kami [Al Hasan bin Musa] berkata, telah menceritakan kepada kami [Syaiban bin Abdurrahman] dari [Yahya bin Abu Katsir] dari [Abu Salamah bin Abdurrahman] bahwa [Ya'isy bin Qais bin Thikhfah] menceritakan kepadanya dari [Bapaknya] -ia termasuk Ashabus Shuffah- ia berkata; Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam berkata kepada kami: "Berangkatlah." Kami pun berangkat menunju rumah Aisyah, lalu kami makan dan minum. Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam kemudian bersabda kepada kami: "Jika mau, kalian boleh tidur di sini, dan jika mau kalian bisa pergi ke masjid." Ia berkata; Maka kami berkata; "Kami akan pergi ke masjid
Kays bin Tihfa (r.a.) Suffe ashabındandı. Kendisi şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize: «(Mescidden evime) Gidiniz.» buyurdu. Bunun üzerine biz, Aişe (r.anha)'nın odasına giderek yedik ve içtik. Sonra Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize: «İsterseniz burada uyuyabilirsiniz. Dilerseniz mescide gidebilirsiniz.» buyurdu. Kays bin Tıhfe: Biz de. Hayır mescide gideriz, dedik; demiştir." Tahric: İbn-i Ömer (r.a.)'in hadisini Buhari, Tirmizi ve Nesai de rivayet etmişlerdir. Buhari'nin rivayetinde İbn-i Ömer (r.a.)'in, genç ve bekar olup ehli yokken Mescid-i Nebevi'de uyuduğunu söylediği bildirilmektedir. Müslim Tirmizi ve Nesai de bunu rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA : Kays bin Tıhfe (r.a.)'in hadisinin müel!iften başka diğer kütüb-i sitte sahiplerinden İmam Ebu Davud 35. Kitabu'l-Edeb. 103. Babun fir'reculiyenbetha ala bathini, hadis no 5040 tahric etmiştir. Ayrıca İbn-i Mace hadisin metnini Sünen 33. Kitabu-I'Edeb, 27. Babun Nehyi ani'l-iztica-i ale-I' vech'de 3727 No. ile rivayet edilmiştir. Suffe: Mescid-i Nebevi'de fakir sahabileI'in kaldığı üstü kapalı bir yerdir. Buhari'nin 'Mescidde erkeklerin uyuması babı'nda rivayet ettiği bir hadiste Ebu Hureyre (r.a.) şöyle demiştir: 'Ben, Suffe ashabından yetmiş kişi gördüm Hiç birisinin üzerinde rida (bedenin yukarı kısmını örten elbise) yoktu. Ya izar (bedenin belden aşağısını örten elbise) vardı ya da boyunlarına bağladıkları kisa denilen örtü vardı. Bazılarının kisa denilen örtüleri topuklarma kadar uzundu, bir kısmınınki ancak diz kapağının altını örtüyordu. Avret yeri görünmesin diye elleriyle örtüyü toylayanlar oluyordu.' Suffe ehli; mescid içinde kendileri için ayrılan yerde yatıp kalkarlardı. Onların orada uyumaları, mescidde uyumanın caizliğine deIalet eder Tirmizi, İbn-i Ömer (r.a.)'in hadisini rivayet ettikten sonra bunun hasen - sahih oldugunu söylemiş ve ilim ehlinden bir kavmin mescidde uyumaya ruhsat verdiğini söyledikten sonra İbn-i Abbas (r.a.): "Sakın kimse mcscidi gece ve gündüz uykusu için yatacak yer edinmesin.'' buyurmuştur. İlim ehlinden bir cemetat da İbn-i Abbas (r.a.)'in kavli ile hükmetmişlerdir. demiştir. EI-Menhel yazarı mescidde uyumak hakkında alimler arasında• ki ihtilafı özetle şöyle anlatmıştır: 1- Said bin el-Müseyyeb, Hasan-ı Basri, Ata', Muhammed bin Sirin ve Şafii alimleri: Mescidde uyumak caizdir. Bunda kerahet (kötülük) yoktur. Ancak orada uyumak; namaz kılanların yerini daraltır veya namazıarını şaşırmalarına sebep olursa, haramdır, demişlerdir. Onların delilleri İbn-i Mace, Buhari, Müslim, Tirmizi ve Nesai'nin rivayet ettikleri İbn-i Ömer (r.a.)'in (751 nolu) hadisidir. Diğer bir delili de Buhari'nin Sehl bin Sa'd (r.a.)'den rivayet ettiği şu mealdeki hadistir: ''Resulullah (s.a.v.) (Bir gün kızı) Fatime (r.a.a)'in evine geldi. Ali (r.a.)'i bulamadı: ''Amcam oğlu nerede?'' diye sordu, Fatime (r.anha) de: Aramızda bir şey geçti. Birbirimize öfkelendik. Bunun üzerine gündüz uykusunu benim yanımda uyumadı, diye cevap verdi. Nebi (s.a.v.) birisine: "Bak nerededir?'' buyurdu, Adam (gidip) geldi. Ve: Ya ResulalIah! Ali mescidde uyuyor, dedi. Nebi (s.a.v.) mescide vardı. Ali (r.a.) yan tarafına yatmış, ridası bir yanından sıyrılmış vücüdu toprağa bulanmıştı, ResululIah (s.a.v.) toprağı ondan silkmeye başladı. Ve: ''Kalk ey Ebu Turab ! (= toprağın babası)) buyurdu.' Nevevi: ''Suffe eshabının ve sahabilerden bir cemaat'ın mescidde uyuya geldikleri sabittir. Keza Sümame bin Usal'ın müslümanllgı kabul etmeden önce mescidde uyuduğu sabittir. Bunların hepsi, Nebi (s.a.v.) hayatta iken olmuştur. Şafii: Müşrik mescidde geceleyince müslümanın gecelemesi de en az onun gibi kabul edilmelidir, demiştir.'' der. Hanefi alimlerinden el-Ayni: 'İbnü'l-Müseyyeb ve Süleyman bin Yesar'a mescidde uyumanın hükmü sorulmuş; Kendileri de: Suffe ehli mescidde uyuyorlardı. Onlar, meskenleri mescid olan bir kavim idi. Hal böyle iken bunu ne diye sorarsınız? diye cevap vermişler; Taberi de el-Hasan'ın şöyle dediğini zikretmiştir: Osman bin Affan (r.a.) halife iken mescidde uyuduğunu gördüm. Orada nöbet bekleyen de yoktu,' demiştir. 2- İmam Malik: Meskeni olan kimsenin mescidde gece veya gündüz uyumasını hoş görmem, demiştir. İmam Ahmed ve İshak da bu görüştedirIer. Onlara göre meskeni olanın mescidde uyuması mekruhtur. Yabancının uyııması mekruh değildir, İmam Malik'e göre mescidde uyuyan sahabilerin evleri yokmuş, Namazı beklerken uyumakta kerahet olmadığı kendisinden rivayet edilmiştir. İbn-i Mes'ud, Tavus, Mücahid ve Evzai de mescidde uyumayı mekruh görmüşlerdir.'' Yukarıdaki bilgi el-Menhel'in: "Cünüb mescide girer'' babından alınmışt
قیس بن طخفة (جو اصحاب صفہ میں سے تھے) کہتے ہیں کہ رسول اللہ صلی اللہ علیہ وسلم نے ہم سے فرمایا: تم سب چلو ، چنانچہ ہم سب ام المؤمنین عائشہ رضی اللہ عنہا کے گھر گئے، وہاں ہم نے کھایا پیا، پھر رسول اللہ صلی اللہ علیہ وسلم نے ہم سے فرمایا: اگر تم لوگ چاہو تو یہیں سو جاؤ، اور چاہو تو مسجد چلے جاؤ ، ہم نے کہا کہ ہم مسجد ہی جائیں گے ۱؎۔
। কায়েস ইবনু তিখফা (রাঃ) থেকে বর্ণিত। তিনি আসহাবে সুফফার অন্যতম সদস্য। তিনি বলেন, রাসূলুল্লাহ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম আমাদের বললেনঃ তোমরা যাও। অতএব আমরা আয়িশাহ (রাঃ) এর ঘরে গেলাম এবং পানাহার করলাম। রাসূলুল্লাহ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম বললেনঃ তোমরা ইচ্ছা করলে এখানেও ঘুমাতে পারো, আর চাইলে মসজিদেও যেতে পারো। রাবী বলেন, আমরা বললাম, বরং আমরা মসজিদেই চলে যাই।