عَنْ جَدِّهِ جَرِيرٍ ، قَالَ : قَالَ لِي رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي حَجَّةِ الوَدَاعِ : " اسْتَنْصِتِ النَّاسَ " ثُمَّ قَالَ : " لاَ تَرْجِعُوا بَعْدِي كُفَّارًا ، يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ "
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ مُدْرِكٍ ، سَمِعْتُ أَبَا زُرْعَةَ بْنَ عَمْرِو بْنِ جَرِيرٍ ، عَنْ جَدِّهِ جَرِيرٍ ، قَالَ : قَالَ لِي رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ فِي حَجَّةِ الوَدَاعِ : اسْتَنْصِتِ النَّاسَ ثُمَّ قَالَ : لاَ تَرْجِعُوا بَعْدِي كُفَّارًا ، يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ مُدْرِكٍ، سَمِعْتُ أَبَا زُرْعَةَ بْنَ عَمْرِو بْنِ جَرِيرٍ، عَنْ جَدِّهِ، جَرِيرٍ قَالَ قَالَ لِي رَسُولُ اللَّهِ ﷺ فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ " اسْتَنْصِتِ النَّاسَ ". ثُمَّ قَالَ " لاَ تَرْجِعُوا بَعْدِي كُفَّارًا، يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ ".
Narrated Jarir:The Prophet (ﷺ) said to me during Hajjat-al-Wada`, "Let the people keep quiet and listen." Then he said (addressing the people), "Beware! Do not renegade as disbelievers after me by striking (cutting) the necks of one another
Telah menceritakan kepada kami [Sulaiman bin Harb] telah menceritakan kepada kami [Syu'bah] dari ['Ali bin Mudrik] aku mendengar [Abu Zur'ah bin 'Amru bin Jarir] dari [kakeknya, Jarir] mengatakan, Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam bersabda kepadaku pada haji wada': "suruhlah orang-orang diam, " kemudian beliau bersabda: "Janganlah kalian sepeninggalku menjadi kafir, sebagian kalian memenggal leher sebagian yang lainnya
Cerir b. Abdillah el-Becell şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem veda haccında bana "İnsanları sustur da dinlesinler" diye emretti. İnsanlar sükut ettikten sonra " Benden sonra birbirinin boyunlarını vuran kafirler olmayınız." buyurdu. Fethu'l-Bari Açıklaması: "Müslümana sövmek." Bu hadisin bir sebeb-i vürudu vardır. Bunu Beğavı ve Tabedmı, Amr b. en-Numan b. Mukarrin el-Müzenı'den şöyle nakletmişlerdir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ensar meclislerinden birisine gitti. Ensardan birisi müstehcen şeylerle ve insanlara sövmekle meşhur olmuştu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Müslümana sövmek fısk, onunla çarpışmak küfürdür" buyurdu. Beğavi'nin rivayetinde "O kişi vallahi hiç kimseye sövmeyeceğim" demiştir. "Kafirler." Bundan maksadın ne olduğu Diyat bölümünün baş taraflarında geçmişti. Bu konuda sekiz görüş zikredilir. Daha sonra bir dokuzuncu görüş daha gördüm. Buna göre maksat hakkı örtmektir. Sözlükte "el-küfür" örtmek anlamına gelir. Zira Müslümanın Müslüman üzerindeki hakkı ona yardım etmesi ve destek olmasıdır. Müslüman Müslümanla çarpışınca sanki onun kendi üzerinde sabit olan hakkını örtmüş gibi olmaktadır. Onuncusu ise sözkonusu mı küfre götürür demektir. Çünkü büyük günahlara dalmayı adet haline getiren kimseyi onun uğursuzluğu daha beterine götürür. Dolayısıyla o kimsenin Müslümanın akıbeti üzere ölmeyeceğinden korkulur. Askeri'nin ifadesine göre İbnü'l-Hadrami'nin adı Abdullah b. Amr b. elHadrami' dir. Babası Amr, Bedir günü müşrikler tarafından ilk şehit edilen kimsedir. Buna göre Abdullah Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'ı görmüş olmaktadır. Bazıları onu sahabilerin arasında zikreder. el-İstiab da şöyle denir: Vakıdi'nin ifadesine göre o, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in döneminde dünyaya gelmiştir. Ömer'den rivayet edildiğine ve el-Medainı'nin kanaatine göre onun adı Abdullah b. Amir el-Hadrami'dir. Kendisi adı geçen Amr'ın oğludur. Meşhur sahabi el-Ala b. el-Hadramı onun amcasıdır. "Cariye b. Kudame İbnü'l-Hadrami'yi, yani İbn Malik b. Zuheyr b. el-Husayn et-Teymı es-Sa' di'yi yaktığı gün ... " Bunun sebebini eı-Askerı es-Sahabe' de zikreder. Buna göre Cariye "muharrık=yakan" şeklinde lakaplanmıştı. Çünkü o Basra'da İbnü'l-Hadrami'yi yakmıştı. Muaviye, İbnü'l-Hadrami'yi Basra halkını Hz. Ali'ye karşı çarpışmak üzere seferber etmesi için oraya göndermişti. Hz. Ali de Cariye b. Kudame'yi gönderdi ve Cariye onu kuşattı. İbnü'l-Hadramı bir eve sığınarak kendisini koruma altına aldı. Ancak Cariye evi onun başına yaktı. "Ebu Bekre'ye bakınız." Yani yüksekçe bir yere çıkarak Ebu Bekre'ye baktılar ve onu gördüler. el-Bezzar "O kendisine ait bir bahçede idi" şeklinde bir ifade kullanmaktadır. "İşte bu Ebu Bekre' dir. O seni görmekte ve yaptığına ses çıkarmamaktadır." Mühelleb şöyle der: Cariye İbnü'l-Hadrami'yi yakınca bazılarına Ebu Bekre'ye bakmalarım emretti. Onun kendisine karşı savaşçı mı, yoksa ona itaat halinde mi olduğunu öğrenmek istiyordu. Hayseme on,,! şöyle demişti: "İşte Ebu Bekre seni ve İbnü'l-Hadramı'ye yaptığını görüyor. Belki de o silah çekerek veya sözle sana tepki gösterecektir." Ebu Bekre kendine ait yukarı odada iken bunu duydu ve "Eğer onlar evime girmiş olsalardı, bir kamış değneği ile bile olsa kendimi savunmaya kalkışmazdım. Çünkü ben Müslümanlarla çarpışmayı doğru görmem. O halde nasılolur da silah la onlarla çarpışırım!" dedi. "Ma beheştü" Bunun manası onlara karşı direnmezdim demektir. Arapça'da "beheşe ba'du'l-kavmi ila ba'd" denilir ki manası bir topluluk savaşmak için diğerine ateş etti demektir. Sanki o şöyle demiş olmaktadır: Onlar benim evime girseler, elimi bir kamış çubuğuna uzatmayacağım gibi kendimisavunmak için onu elime bile almazdım. Ebu Bekre'nin bu sözü Ahmed b. Hanbel'in fitne konusunda İbn Mesud'dan naklettiği şu hadisle uyuşmaktadır. İbn Mesud "Ya Resulallah! O günlere kalırsam bana ne emredersiniz?" diye sordum. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Elini ve dilini tut! Evine gir" buyurdu. Ben "Ya Resulallah! Peki adam ya evime girerse!" dedim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Evine gir!" buyurdu. Ben "Ya evime yanıma girerse?" dedim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Mescidine gir" buyurduktan sonra sağ eliyle bileğimden tutarak "Ölünceye kadar 'Rabbim Allah'tır' de" buyurdu. Bu manada birçok hadis vardır
ہم سے سلیمان بن حرب نے بیان کیا، انہوں نے کہا ہم سے شعبہ نے بیان کیا، انہوں نے کہا ہم سے علی بن مدرک نے بیان کیا، کہا میں نے ابوزرعہ بن عمرو بن جریر سے سنا، ان سے ان کے دادا جریر رضی اللہ عنہ نے بیان کیا کہ رسول اللہ صلی اللہ علیہ وسلم نے مجھ سے حجۃ الوداع کے موقع پر فرمایا کہ لوگوں کو خاموش کر دو۔ پھر آپ صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا ”میرے بعد کافر نہ ہو جانا کہ تم ایک دوسرے کی گردن مارنے لگ جاؤ۔“
জারীর (রাঃ) হতে বর্ণিত। তিনি বলেন যে, বিদায় হাজ্জে রাসূলুল্লাহ্ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম আমাকে বললেনঃ লোকদেরকে চুপ থাকতে বল। তারপর তিনি বললেনঃ আমার পরে তোমরা একে অন্যের গর্দান উড়িয়ে কুফরীর দিকে ফিরে যেয়ো না। [১২১] (আধুনিক প্রকাশনী- ৬৫৮৭, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
ஜரீர் பின் அப்தில்லாஹ் (ரலி) அவர்கள் கூறியதாவது: ‘விடைபெறும்’ ஹஜ்ஜின்போது அல்லாஹ்வின் தூதர் (ஸல்) அவர்கள், “மக்களை மௌனம்காக்கச் சொல்லுங் கள்” என்று சொல்லிவிட்டு (மக்கள் மௌனமான) பின்னர், “எனக்குப் பின்னால் உங்களில் ஒருவர் மற்றவரின் பிடரியை வெட்டிக்கொள்ளும் இறைமறுப் பாளர்களாய் மாறிவிடாதீர்கள்” என்று சொன்னார்கள். அத்தியாயம் :