عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا : أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : " لاَ يَرِثُ المُسْلِمُ الكَافِرَ وَلاَ الكَافِرُ المُسْلِمَ "
حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ حُسَيْنٍ ، عَنْ عَمْرِو بْنِ عُثْمَانَ ، عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا : أَنَّ النَّبِيَّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ ، قَالَ : لاَ يَرِثُ المُسْلِمُ الكَافِرَ وَلاَ الكَافِرُ المُسْلِمَ
حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ حُسَيْنٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ عُثْمَانَ، عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ ـ رضى الله عنهما ـ أَنَّ النَّبِيَّ ﷺ قَالَ " لاَ يَرِثُ الْمُسْلِمُ الْكَافِرَ، وَلاَ الْكَافِرُ الْمُسْلِمَ ".
Narrated Usama bin Zaid:the Prophet (ﷺ) said, "A Muslim cannot be the heir of a disbeliever, nor can a disbeliever be the heir of a Muslim
Telah menceritakan kepada kami [Abu 'Ashim] dari [Ibnu Juraij] dari [Ibnu Syihab] dari [Ali bin Husain] dari [Amru bin Utsman] dari [Usamah bin Zaid] radliallahu 'anhuma, Nabi shallallahu 'alaihi wasallam bersabda: "Orang muslim tidak mewarisi orang kafir, dan orang Kafir tidak mewarisi orang muslim
Usame b. Zeyd'in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Müslüman kafire, kafir de Müslümana mirasçı olamaz" buyurmuştur. Fethu'l-Bari Açıklaması: İmam Buhari hadisin ifadesini başlık olarak kullanmış ve sonra da "Kafir miras taksim olunmadan önce İslama girerse onun için miras yoktur" demiştir. İmam Buhari bu ifadesiyle hadisin genelliğinin bu hükmü içerdiğine işaret etmiştir. Mirasın intikal etmemesini mirasın taksimiyle kayıtlayan, bunun delilini getirmek zorundadır. Çoğunluğu oluşturan fıkıh bilginlerinin delili ise şudur: Mirasın cereyan etmesi için ölümün meydana gelmiş olması gerekir. Kişinin ölüm sebebiyle mülkü kendisinden varislerine intikal ettiğine göre o mal ölünün taksimini beklemiyar demektir. Çünkü ölüden intikal eden mal, taksim edilmemiş bile olsa hak edilmiştir. İbnü'l-Müneyyir'e göre bir Müslüman ölse ve geriye -mesela- biri Müslüman, diğeri kafir iki oğlu kalsa ve malın taksim edilmesinden önce kafir olan çocuk da Müslüman olsa bu konuya örnek teşkil ederler. İbnü'l-Münzir şöyle der: Çoğunluk fıkıh bilginleri, burada yer verilen Usame hadisinin genelliğinin gösterdiği üzere o çocuğun da mirastan payalacağı kanaatine varmışlardır. Ancak Muaz'ın şöyle dediği nakledilmiştir: Müslüman, kafire mirasçı olurken, kafir Müslümana olamaz. Muaz bu görüşüne delil olarak Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in "İslam artar, eksilmez" hadisini delil olarak göstermiştir. Bu hadisi Ebu Davud ve Hakim rivayet etmişler, Hakim sahih olduğunu belirtmiştir. (Ebu Davud, Feraiz; Hakim,el-Müstedrek, LV, 383) "Müslüman kafire, kafir Müslümana mirasçı olamaz." Bu hadisi Nesal, Huşeym vasıtasıyla Zührl'den "İki ayrı din'den olanlar birbirine mirasçı atamazlar" şeklinde rivayet etmiştir. (Nesai, es-Sünenu'l-Kübra, IV, 82) Bir dine mensup kafir, bir başka dine mensup olan kafire mirasçı olamaz diyen bilginler, bu hadisi delil olarak göstermişlerdir. Çoğunluğu oluşturan fıkıh bilginleri ise "İki ayrı dinden" ifadesini İslam ve küfür şeklinde yorumlamışlardır. Bu takdirde hadis başlıkta nakledilen hadisin lafzıyla aynı olmuş olur. Bu, rivayeti genelliğinin zahirine yorumlamaktan daha evladır. Hadis genelliğine göre yorumlandığı takdirde mesela bir Yahudi, bir Hıristiyana mirasçı olamaz. ŞaH mezhebinde en sahih olan görüşe göre bir kafir, bir başka kafire mirasçı olur. Hanefılerin ve çoğunluğu oluşturan bilginlerin görüşü de bu doğrultudadır. Bunun karşıtı ise İmam Malik ve Ahmed b. Hanbel'in görüşüdür. Ahmed b. Hanbel'den gelen bir rivayete göre bir zimmı ile harbi arasında fark vardır. Şam mezhebinde de hüküm böyledir. İmam Ebu Hanife'den gelen bir rivayete göre bir harbi, zimmiye mirasçı olamaz. Bunların ikisi de harbi oldukları takdirde aynı ülkeye mensup olmaları şarttır. Şafiilere göre ise bunların aynı ülkeye mensup olup olmamaları arasında hiçbir fark yoktur. Şafiilere ait bir başka görüş ise Hanefiler gibidir. Sevri, Rebi'a ve bir grup bilgine göre kafirler üç çeşittir. Bunlar Yahudiler, Hıristiyanlar ve başkalarıdır. Bu üç grupta bir dinin mensubu diğer iki din mensubuna mirasçı olamaz
ہم سے ابوعاصم نے بیان کیا، ان سے ابن جریج نے بیان کیا، ان سے ابن شہاب نے بیان کیا، ان سے علی بن حسین نے بیان کیا، ان سے عمر بن عثمان نے بیان کیا اور ان سے اسامہ بن زید رضی اللہ عنہما نے بیان کیا کہ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا ”مسلمان باپ کافر بیٹے کا وارث نہیں ہوتا اور نہ کافر بیٹا مسلمان باپ کا۔“
উসামাহ ইবনু যায়দ (রাঃ) হতে বর্ণিত। নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম বলেছেনঃ মুসলিম কাফেরের উত্তরাধিকারী হয় না আর কাফিরও মুসলিমের উত্তরাধিকারী হয় না। [১৫৮৮; মুসলিম পর্ব ২৩/হাঃ ১৬১৪, আহমাদ ২১৮০৬] (আধুনিক প্রকাশনী- ৬২৯৬, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
நபி (ஸல்) அவர்கள் கூறினார்கள்: ஒரு முஸ்லிம் இறைமறுப்பாளருக்கு வாரிசாகமாட்டார். ஓர் இறைமறுப்பாளர் முஸ்லிமுக்கு வாரிசாகமாட்டார். இதை உசாமா பின் ஸைத் (ரலி) அவர்கள் அறிவிக்கிறார்கள்.53 அத்தியாயம் :