عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : " الكَبَائِرُ : الإِشْرَاكُ بِاللَّهِ ، وَعُقُوقُ الوَالِدَيْنِ ، وَقَتْلُ النَّفْسِ ، وَاليَمِينُ الغَمُوسُ "
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُقَاتِلٍ ، أَخْبَرَنَا النَّضْرُ ، أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ ، حَدَّثَنَا فِرَاسٌ ، قَالَ : سَمِعْتُ الشَّعْبِيَّ ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو ، عَنِ النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ ، قَالَ : الكَبَائِرُ : الإِشْرَاكُ بِاللَّهِ ، وَعُقُوقُ الوَالِدَيْنِ ، وَقَتْلُ النَّفْسِ ، وَاليَمِينُ الغَمُوسُ
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُقَاتِلٍ، أَخْبَرَنَا النَّضْرُ، أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ، حَدَّثَنَا فِرَاسٌ، قَالَ سَمِعْتُ الشَّعْبِيَّ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو، عَنِ النَّبِيِّ ﷺ قَالَ " الْكَبَائِرُ الإِشْرَاكُ بِاللَّهِ، وَعُقُوقُ الْوَالِدَيْنِ، وَقَتْلُ النَّفْسِ، وَالْيَمِينُ الْغَمُوسُ ".
Narrated `Abdullah bin `Amr:The Prophet (ﷺ) said, "The biggest sins are: To join others in worship with Allah; to be undutiful to one's parents; to kill somebody unlawfully; and to take an oath Al-Ghamus
Telah menceritakan kepada kami [Muhammad bin Muqatil] Telah mengabarkan kepada kami [An Nadhr] telah mengabarkan kepada kami [Syu'bah] telah menceritakan kepada kami [Firas] menuturkan; aku mendengar [Asy Sya'bi] dari [Abdullah bin Amru] dari Nabi shallallahu 'alaihi wasallam bersabda: "Dosa besar ialah menyekutukan Allah, durhaka kepada orangtua, membunuh, dan bersumpah palsu
Abdullah İbn Amr Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Büyük günahlar Allah'a şirk koşmak, ana babaya isyan etmek, adam öldürmek ve yalan yere yemin etmektir. Bu hadis aynca 6780 ve 6920'de de yer almaktadır. Fethu'l-Bari Açıklaması: Yalan yere yemin etmek gamus yemini olarak adlandırılmıştır. Çünkü sahibini günaha ve daha sonra ateşe düşürür. İbnu't-Tin, yalan yere yemin etmenin kişiyi günaha düşüreceğini söylemiştir. Bu nedenle İmam Malik bu yeminin kefareti olmadığını belirtmiş ve "Sizi bağladığınız yeminlerden dolayı sorguya çeker" ayetine dayanmıştır. Yalan yere yE!min ise mun'akia (bağlı) değildir. Mun'akid yemin çözülmesi mümkün olan yemindir. Yalan yere yeminde hiçbir şekilde iyilik bulunmaz. Ebu Ubeyde şöyle demiştir: Ayette geçen ........ kelimesi her türlü fesadı ihtiva etmektedir. Taberi şöyle demiştir: Bu ayet 'yemin ederek söz verdiğiniz kişilere karşı bu yemini ihanet ve mağdur etme aracı olarak kullanmayın. Siz yemin edince onlar size güven duyarlar ancak siz içinizde onlara tuzak kurmayı hesap edersiniz' anlamındadır. Musannifin yalan yere yeminle ilgili başlığın altında bu ayet i zikretme nedeni ayet in kasten yalan yere yemin edeni tehdit etmesinden kaynaklanmaktadır. Muhammed İbn Nasr alimler arasındaki ihtilaftan söz ederken İbnu'l-Münzir ve daha sonra İbn Abdilber sahabenin, yalan yere yemin kefareti olmadığı konusunda ittifak ettiğini belirtmişledir. Adem İbn Ebi İyas, Şube'nin Müsned'inde, İsmail el-Kadı el-Ahkam'da İbn Mesud'dan naklen şöyle rivayet etmiştir: "Biz kefareti olmayan yeminin gamus yemini olduğunu kabul ederdik. Gamus yemini kişinin kardeşinin malından kendine bir payayırmak için yalan yere yemin etmesidir." Sahabiler arasında bu konuda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Onlar bu meselede yalan yere yemin etmenin küfürden daha büyük günah olmasına dayanmışlardır. Ancak Hakem, Ata, el-Evzai, Mamer ve Şafii kefaret gerektiği kanaatinde olup yalan yere yemin edenin diğerlerine göre kefarete daha muhtaç olduğunu, kefaret vermenin ona sadece hayır getireceğini söylemişlerdir. Bu kişiye düşen hakikate dönmek ve mazlumun hakkını vermektir. Böyle yapmayıp sadece kefaret verirse bu kefaret onun yaptığı haksızlığı gidermez sadece ona bir fayda getirmiş olur. Yeminler Kitabının başında yer alan hadisteki "Hayırlı olanı yapsın ve yemin kefareti versin" ifadesini Şafi'nin delilolarak kullanmış ve yeminden dönen kişinin kefaret vermesi gerektiğine hükmetmiştir. Bu hadisten yemin edip yeminden dönen için kefaretin meşru olduğu neticesi çıkar
ہم سے محمد بن مقاتل نے بیان کیا، انہوں نے کہا ہم کو نضر نے خبر دی، کہا ہم کو شعبہ نے خبر دی، کہا ہم سے فراس نے بیان کیا، کہا کہ میں نے شعبی سے سنا، انہوں نے عبداللہ بن عمرو سے کہ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا ”کبیرہ گناہ اللہ کے ساتھ شرک کرنا، والدین کی نافرمانی کرنا، کسی کی ناحق جان لینا اور «يمين الغموس .» قصداً جھوٹی قسم کھانے کو کہتے ہیں۔
(وَلاَ تَتَّخِذُوا أَيْمَانَكُمْ دَخَلاً بَيْنَكُمْ فَتَزِلَّ قَدَمٌ بَعْدَ ثُبُوتِهَا وَتَذُوقُوا السُّوءَ بِمَا صَدَدْتُمْ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَلَكُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ)، دَخَلاً مَكْرًا وَخِيَانَةً. (আল্লাহর বাণী) পরস্পর ধোঁকা দেয়ার জন্য তোমরা তোমাদের শপথকে ব্যবহার করো না। করলে পা স্থির হবার পর পিছলে যাবে। আর তোমাদের জন্য রয়েছে মহাশাস্তি- (সূরাহ নাহল ১৬/৯৪)। دَخَلاً দ্বারা ধোঁকা ও খিয়ানত উদ্দেশ্য। ৬৬৭৫. ‘আবদুল্লাহ্ ইবনু ‘আমর (রাঃ) নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম হতে বর্ণিত। তিনি বলেছেনঃ কবীরা গুনাহসমূহের (অন্যতম) হচ্ছে আল্লাহর সঙ্গে শরীক করা, পিতামাতার নাফরমানী করা, কাউকে হত্যা করা এবং মিথ্যা কসম করা।[1] [৬৮৭০, ৬৯২০] (আধুনিক প্রকাশনী- ৬২০৯, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
நபி (ஸல்) அவர்கள் கூறினார்கள்: இறைவனுக்கு இணைகற்பிப்பது, தாய் தந்தையரை புண்படுத்துவது, கொலை செய்வது, பொய்ச் சத்தியம் செய்வது ஆகியவை பெரும் பாவங்களாகும். இதை அப்துல்லாஹ் பின் அம்ர் (ரலி) அவர்கள் அறிவிக்கிறார்கள். அத்தியாயம் :