• 592
  • عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الخُدْرِيِّ ، سَمِعَ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ : " مَنْ رَآنِي فَقَدْ رَأَى الحَقَّ ، فَإِنَّ الشَّيْطَانَ لاَ يَتَكَوَّنُنِي "

    حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ ، حَدَّثَنَا اللَّيْثُ ، حَدَّثَنِي ابْنُ الهَادِ ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ خَبَّابٍ ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الخُدْرِيِّ ، سَمِعَ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ : مَنْ رَآنِي فَقَدْ رَأَى الحَقَّ ، فَإِنَّ الشَّيْطَانَ لاَ يَتَكَوَّنُنِي

    يتكونني: لا يتكونني : لا يتشبه بي ولا يتصور بصورتي
    مَنْ رَآنِي فَقَدْ رَأَى الحَقَّ ، فَإِنَّ الشَّيْطَانَ لاَ يَتَكَوَّنُنِي

    [6997] مَنْ رَآنِي فَقَدْ رَأَى الْحَقَّ فَإِنَّ الشَّيْطَانَ لَا يتكونني وَقد تقدم مَا فِيهِ وبن الْهَادِ فِي السَّنَدِ هُوَ يَزِيدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أُسَامَةَ قَالَ الْإِسْمَاعِيلِيُّ وَرَوَاهُ يَحْيَى بن أَيُّوب عَن بن الْهَادِ قَالَ وَلَمْ أَرَهُ يَعْنِي الْبُخَارِيَّ ذَكَرَ عَنْهُ أَيْ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَيُّوبَ حَدِيثًا بِرَأْسِهِ إِلَّا اسْتِدْلَالًا أَيْ مُتَابَعَةً إِلَّا فِي حَدِيثٍ وَاحِدٍ ذَكَرَهُ فِي النُّذُورِ مِنْ طَرِيقِ بن جُرَيْجٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَيُّوبَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ عَنْ أَبِي الْخَيْرِ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ فِي قِصَّةِ أُخْتِهِ قُلْتُ وَالْحَدِيثُ الْمَذْكُورُ أَخْرَجَهُ الْبُخَارِيُّ عَنْ أَبِي عَاصِم عَن بن جُرَيْجٍ بِهَذَا السَّنَدِ وَسَقَطَ فِي بَعْضِ النُّسَخِ مِنَ الصَّحِيحِ لَكِنَّهُ أَوْرَدَهُ فِي كِتَابِ الْحَجِّ عَنْ أَبِي عَاصِمٍ وَلَيْسَ كَمَا قَالَ الْإِسْمَاعِيلِيُّ إِنَّهُ أَخْرَجَهُ لِيَحْيَى بْنِ أَيُّوبَ اسْتِقْلَالًا فَإِنَّهُ أَخْرَجَهُ مِنْ رِوَايَةِ هِشَامِ بْنِ يُوسُفَ عَنِ بن جُرَيْجٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِي أَيُّوبَ فَكَأَنَّ لِابْنِ جُرَيْجٍ فِيهِ شَيْخَيْنِ وَكُلٌّ مِنْهُمَا رَوَاهُ لَهُ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ فَأَشَارَ الْبُخَارِيُّ إِلَى أَنَّ هَذَا الِاخْتِلَافَ لَيْسَ بِقَادِحٍ فِي صِحَّةِ الْحَدِيثِ وَظَهَرَ بِهَذَا أَنَّهُ لَمْ يُخَرِّجْهُ لِيَحْيَى بْنِ أَيُّوبَ اسْتِقْلَالًا بَلْ بِمُتَابَعَةِ سعيد بن أبي أَيُّوبوَيَجُوزُ أَنْ يَفْعَلَ اللَّهُ بِعَبْدِهِ مَا يُكَرِّمُهُ بِهِ وَلَكِنَّ التَّمْيِيزَ بَيْنَ الْحَقِّ وَالْبَاطِلِ فِي ذَلِكَ أَنَّ كُلَّ مَا اسْتَقَامَ عَلَى الشَّرِيعَةِ الْمُحَمَّدِيَّةِ وَلَمْ يَكُنْ فِي الْكِتَابِ وَالسُّنَّةِ مَا يَرُدُّهُ فَهُوَ مَقْبُولٌ وَإِلَّا فَمَرْدُودٌ يَقَعُ مِنْ حَدِيثِ النَّفْسِ وَوَسْوَسَةِ الشَّيْطَانِ ثُمَّ قَالَ وَنَحْنُ لَا نُنْكِرُ أَنَّ اللَّهَ يُكَرِّمُ عَبْدَهُ بِزِيَادَةِ نُورٍ مِنْهُ يَزْدَادُ بِهِ نَظَرُهُ وَيَقْوَى بِهِ رَأْيُهُ وَإِنَّمَا نُنْكِرُ أَنْ يَرْجِعَ إِلَى قَلْبِهِ بِقَوْلٍ لَا يَعْرِفُ أَصْلَهُ وَلَا نَزْعُمُ أَنَّهُ حُجَّةٌ شَرْعِيَّةٌ وَإِنَّمَا هُوَ نُورٌ يَخْتَصُّ اللَّهُ بِهِ مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ فَإِنْ وَافَقَ الشَّرْعَ كَانَ الشَّرْعُ هُوَ الْحُجَّةَ انْتَهَى وَيُؤْخَذُ مِنْ هَذَا مَا تَقَدَّمَ التَّنْبِيهُ عَلَيْهِ أَنَّ النَّائِمَ لَوْ رَأَى النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَأْمُرُهُ بِشَيْءٍ هَلْ يَجِبُ عَلَيْهِ امْتِثَالُهُ وَلَا بُدَّ أَوْ لَا بُدَّ أَنْ يَعْرِضَهُ عَلَى الشَّرْعِ الظَّاهِرِ فَالثَّانِي هُوَ الْمُعْتَمَدُ كَمَا تَقَدَّمَ تَنْبِيهٌ وَقَعَ فِي الْمُعْجَمِ الْأَوْسَطِ لِلطَّبَرَانِيِّ مِنْ حَدِيثِ أَبِي سَعِيدٍ مِثْلُ أَوَّلِ حَدِيثٍ فِي الْبَابِ بِلَفْظِهِ لَكِنْ زَادَ فِيهِ وَلَا بِالْكَعْبَةِ.
    وَقَالَ لَا تُحْفَظُ هَذِهِ اللَّفْظَةُ إِلَّا فِي هَذَا الْحَدِيثِ


    [ رقم الحديث عند عبدالباقي:6632 ... ورقمه عند البغا: 6997 ]
    - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ، حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، حَدَّثَنِى ابْنُ الْهَادِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ خَبَّابٍ، عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ سَمِعَ النَّبِىَّ -صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ- يَقُولُ: «مَنْ رَآنِى فَقَدْ رَأَى الْحَقَّ، فَإِنَّ الشَّيْطَانَ لاَ يَتَكَوَّنُنِى».وبه قال: (حدّثنا عبد الله بن يوسف) التنيسي قال: (حدّثنا الليث) بن سعد الإمام قال: (حدّثني) بالإفراد (ابن الهاد) يزيد بن عبد الله بن أسامة (عن عبد الله بن خباب) بفتح الخاء المعجمة وتشديد الموحدة وبعد الألف موحدة أخرى (عن أبي سعيد الخدري) -رضي الله عنه- أنه (سمع النبي -صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ- يقول):(من رآني فقد رأى الحق) سواء رآه على صفته المعروفة أو غيرها لكن يكون في الأولى مما لا يحتاج إلى تعبير والثانية مما يحتاج إلى التعبير (فإن الشيطان لا يتكوّنني) أي لا يتكوّن كوني فحذف المضاف ووصل المضاف إليه بالفعل بمعنى أن الله تعالى وإن أمكنه من التصوّر في أي صورة أراد فإنه لم يمكنه من التصور في صورة النبي -صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ-.والحديث من أفراده.


    [ رقم الحديث عند عبدالباقي:6632 ... ورقمه عند البغا:6997 ]
    - حدّثنا عَبْدُ الله بنُ يُوسُفَ، حَدثنَا اللَّيْثُ، حدّثني ابنُ الهادِ عنْ عَبْدِ الله بنِ خَبَّابٍ عنْ أبي سَعيدٍ الخُدْرِيِّ سَمِعَ النبيَّ صلى الله عَلَيْهِ وَسلم يقُولُ مَنْ رَآنِي فَقَدْ رأى الحَقَّ فإنَّ الشَّيْطانَ لَا يَتَكَوُّنُنِيمطابقته للتَّرْجَمَة ظَاهِرَة. وَابْن الْهَاد هُوَ يزِيد بن عبد الله بن أُسَامَة، وَعبد الله بن خبابُ بِفَتْح الْخَاء الْمُعْجَمَة وَتَشْديد الْبَاء الْمُوَحدَة الأولى، وَقد مر ذكره عَن قريب. والْحَدِيث من أَفْرَاده.قَوْله: فَإِن الشَّيْطَان لَا يتكونني لتتميم الْمَعْنى وَالتَّعْلِيل للْحكم وَمَعْنَاهُ: لَا يتكون كوناً مثل كوني، أَو: لَا يتَّخذ كوني أَي: لَا يتشكل بشكلي، وَقَالَ الْكرْمَانِي: التكون لَازم فَمَا وَجهه؟ ثمَّ أجَاب بقوله: لُزُومه غير لَازم، أَو مَعْنَاهُ: لَا يتكون كوني، فَحذف الْمُضَاف وأوصل الْمُضَاف إِلَيْهِ بِالْفِعْلِ.

    حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ، حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، حَدَّثَنِي ابْنُ الْهَادِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ خَبَّابٍ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ، سَمِعَ النَّبِيَّ ﷺ يَقُولُ ‏ "‏مَنْ رَآنِي فَقَدْ رَأَى الْحَقَّ، فَإِنَّ الشَّيْطَانَ لاَ يَتَكَوَّنُنِي‏"‏‏.‏

    Narrated Abu Sa`id Al-Khudri:The Prophet (ﷺ) said, "Who ever sees me (in a dream) then he indeed has seen the truth, as Satan cannot appear in my shape

    Telah menceritakan kepada kami [Abdullah bin Yusuf] telah menceritakan kepada kami [Al Laits] telah menceritakan kepadaku [Ibnul Al Had] dari [Abdullah bin Khabbab] dari [Abu Sa'id Al Khudzri], ia mendengar Nabi shallallahu 'alaihi wasallam bersabda: "Barangsiapa melihatku, berarti ia telah melihat yang sebenarnya, sebab setan tak bisa menjelma sepertiku

    Ebu Said el-Hudri, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şöyle işitmiştir: "Kim beni rüyada görürse muhakkak o hakkı görmüştür. Çünkü şeytan benim şekil ve kılığıma giremez." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Ebu Abdullah el-Buhari şöyle demiştir: İbn Sirin, hadiste sözü edilen durum, kişi Hz. Nebi'yi kendi özel suretinde gördüğü zaman geçerli olur demiştir." Biz bu haberi mevsul olarak şöyle rivayet etmiştik: İbn Sirin'e adamın biri Resulullah'ı rüyasında gördüğünü söyleyince ona şöyle dedi: "Gördüğünü bana anlat." Rüyayı gören kişi ona İbn Sirin'in bilmediği birtakım niteliklerden bahsedince "Sen Resulullah'ı görmemişsin" dedi. Bu haberin senedi sahihtir. Ben Hakim'de sözkonusu haberi teyid eden bir rivayete rastladım. Asım b. Kuleyb'in nakline göre babası şöyle anlatmıştır: İbn Abbas'a "Nebi s.a.v.'i rüyamda gördüm" dedim. Bana "Onu bana anlat" dedi. Ben de Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hasan'ı hatırladım ve onu Resulullah'a benzettim. İbn Abbas "Onu görmüşsün" dedi. Bu haberin isnadı ceyyiddir. Kurtubi şöyle der: Bu hadisin tevilinde sahih olanı şudur: Resulullah'ın söylemek istediği, onun her durumda görülmesi batıl olmadığı gibi bu, karmakarışık rüyalardan da değildir. Tam tersine bu -kendi kılığı dışında görülmüş olsa bile- özünde hak ve gerçektir ve bu şekil şeytandan değildir. Aksine Allahu Teala tarafındandır. Kadi Ebu Bekir b. et-Tayyib ve başkalarının görüşü bu doğrultudadır. "O hakkı görmüştür" ifadesi bunu teyid etmektedir. Yani o kimse kendisini görene bildirilmesi amaçlanan gerçeği görmüştür. Gördüğü rüya zahiri üzere oluyorsa ne ala! Aksi takdirde onu tevil etmeye çabalar ve gördüğü rüyayı değer vermemezlik etmez. Zira o ya bir hayrı müjdelemektedir ya da bir kötülükten dolayı uyarıda bulunmaktadır. Bununla Allahu Teala o kişiyi korkutmayı amaçlamıştır veya onun sözkonusu kötülükten el çekmesini istemektedir ya da dini veya dünyası hakkında karşılaşacağı bir şeyin sonucu hakkında kendisini uyarmaktadır. İbn Battal şöyle der: Resulullah "Muhakkak o uyanık bir halde beni görecektir" ifadesiyle bu rüyanın uyanık halde tasdikini, sahih olduğunu ve hak üzere gerçekleştiğini vurgulamak istemektedir. Yoksa maksadı o kişinin kendisini ahirette göreceği değildir. Zira o kıyamet günü Resulullah'ı uyanık bir halde görecektir. Hz. Nebi'i rüyada görenle görmeyen dahil olmak üzere bütün ümmeti kıyamet' günü onu görecektir. İbnü't-Tın şöyle demiştir: Maksat hayatında ona iman edip, ancak görmeyen kimsedir. Çünkü o kimse o anda Resulullah'ın yanında değildir. İşte böylece ona iman edip, ancak görmeyen herkes, vefat etmeden önce uyanıkken onu göreceği şekilde müjdelenmiş ol-maktadır. Bu görüş el-Gazzaz' a aittir. Ebu Sa'd Ahmed b. Muhammed b. Nasır şöyle demiştir: Her kim Resulullah'ı kendi hali ve kılığı üzere görecek olursa bu, o kişinin salih, mertebesinin mükemmel ve düşmanına zafer kazanacağını gösterir. Her kim de Resulullah'ı mesela durumu değişik, suratı asık görecek olursa bu o kişinin durumunun kötü olduğunu gösterir. Şeyh Ebu Muhammed b. Ebu Cemre, Nevevl'nin tercih ettiği görüşe meyletmiş ve ihtilafı naklettikten sonra' şöyle demiştir: Alimler arasında şeytanın Resulullah'ın kılığına asla giremeyeceğini söyleyenler vardır. Her kim Resulullah'ı güzel bir biçimde görecek olursa bu o kimsenin dini açısından güzeldir. Resulullah'ın organlarından herhangi birinde çirkinlik veya noksanlık görmek, din açısından o kişinin eksikliği anlamına gelir. Şeyh Ebu Muhammed şöyle devam eder: Gerçek olan budur: Bu gerçek denenmiş ve bu şekilde olduğu müşahede edilmiştir. Böylece Resulullah'ı rüyada görmede en büyük fayda hasıl olmaktadır ki rüyayı gören kendisinde bir eksiklik olup olmadığını böylece anlamafırsatı elde eder. "Kim beni rüyada görürse muhakkak o beni görmüş gibidir." Benim bu ifadeden anladığım şudur: Resulullah şunu demek istiyor: Beni rüyasında herhangi bir kılıkta gören kimse, bundan sevinsin ve bunun hulm olan batıl değil, Allah'tan gelen bir hak rüya olduğunu bilsin. Çünkü şeytan benim kılığıma giremez

    ہم سے عبداللہ بن یوسف نے بیان کیا، انہوں نے کہا ہم سے لیث نے بیان کیا، انہوں نے کہا ہم سے ابن الہاد نے بیان کیا، ان سے عبداللہ بن خباب نے بیان کیا، ان سے ابو سعید خدری رضی اللہ عنہ نے بیان کیا، انہوں نے نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم کو یہ فرماتے سنا کہ جس نے مجھے دیکھا اس نے حق دیکھا کیونکہ شیطان مجھ جیسا نہیں بن سکتا۔

    আবূ সা‘ঈদ খুদরী (রাঃ) হতে বর্ণিত। তিনি নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম-কে বলতে শুনেছেন, যে আমাকে স্বপ্ন দেখে সে প্রকৃতই দেখে। কারণ শয়তান আমার আকৃতি ধরতে পারে না। (আধুনিক প্রকাশনী- ৬৫১৩, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)

    நபி (ஸல்) அவர்கள் கூறினார்கள்: (கனவில்) யார் என்னைக் கண்டாரோ நிச்சயமாக அவர் உண்மையையே கண்டார். ஏனெனில், ஷைத்தான் என் உருவத்தில் (காட்சியளிப்பவனாக) இருக்கமாட்டான். இதை அபூசயீத் அல்குத்ரீ (ரலி) அவர்கள் அறிவிக்கிறார்கள். அத்தியாயம் :