أَتَانَا مُعَاذُ بْنُ جَبَلٍ ، بِاليَمَنِ مُعَلِّمًا وَأَمِيرًا ، " فَسَأَلْنَاهُ عَنْ رَجُلٍ : تُوُفِّيَ وَتَرَكَ ابْنَتَهُ وَأُخْتَهُ ، فَأَعْطَى الِابْنَةَ النِّصْفَ وَالأُخْتَ النِّصْفَ "
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ ، حَدَّثَنَا أَبُو النَّضْرِ ، حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ شَيْبَانُ ، عَنْ أَشْعَثَ ، عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ يَزِيدَ ، قَالَ : أَتَانَا مُعَاذُ بْنُ جَبَلٍ ، بِاليَمَنِ مُعَلِّمًا وَأَمِيرًا ، فَسَأَلْنَاهُ عَنْ رَجُلٍ : تُوُفِّيَ وَتَرَكَ ابْنَتَهُ وَأُخْتَهُ ، فَأَعْطَى الِابْنَةَ النِّصْفَ وَالأُخْتَ النِّصْفَ
حَدَّثَنِي مَحْمُودٌ، حَدَّثَنَا أَبُو النَّضْرِ، حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ، شَيْبَانُ عَنْ أَشْعَثَ، عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ يَزِيدَ، قَالَ أَتَانَا مُعَاذُ بْنُ جَبَلٍ بِالْيَمَنِ مُعَلِّمًا وَأَمِيرًا، فَسَأَلْنَاهُ عَنْ رَجُلٍ، تُوُفِّيَ وَتَرَكَ ابْنَتَهُ وَأُخْتَهُ، فَأَعْطَى الاِبْنَةَ النِّصْفَ وَالأُخْتَ النِّصْفَ.
Narrated Al-Aswad bin Yazid:Mu`adh bin Jabal came to us in Yemen as a tutor and a ruler, and we (the people of Yemen) asked him about (the distribution of the property of ) a man who had died leaving a daughter and a sister. Mu`adh gave the daughter one-half of the property and gave the sister the other half
Telah menceritakan kepada kami [Mahmud bin Ghailan] telah menceritakan kepada kami [Abu An Nadhr] telah menceritakan kepada kami [Abu Mu'awiyah Syaiban] dari [Asy'ats] dari [Al Aswad bin Yazid] mengatakan; [Muadz bin Jabal] datang kepada kami di Yaman sebagai pengajar dan pemimpin, kemudian kami bertanya kepadanya mengenai seseorang yang wafat dan meninggalkan anak perempuan dan saudara perempuannya. maka dia memberi anak perempuannya separoh dan saudara perempuannya separoh
Esved b. Yezid şöyIe demiştir: "Muaz b. CebeI bize Yemen'e bir eğitici / öğretici ve emir oIarak geIdi. Kendisine vefat edip, geride bir kızıyIa kız kardeşi kaIan kimsenin mirasının nasıI payIaştmIacağını sordu k. Muaz mirasın yarısını kıza, yarısını da kız kardeşe verdi." Fethu'l-Bari Açıklaması: Kız çocukIarının mirası konusundaki temeI dayanak, Feraiz böIümünün baş tarafında geçtiği üzere "Allah size çocuklarınız hakkında erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder"(Nisa 11) ayet-i kerimesidir. KızIarın mirasına, ayetin nüzuI sebebine ve cahiliye haIkının kızIara miras vermedikIerine daha önce işaret edilmişti. "(Çocuklar) ikiden fazla kadın iseler"(Nisa 11) ayet-i kerimesi hakkında o meşhur soruya cevap veren bilginIer de aynı sebebi esas aImışIardır. Çünkü bu ayet inince şöyIe denilmişti: Ayette iki kızın tek başIarına değil, öIenin,oğIuyIa birlikte bulunma durumundaki hükmü ile her iki halde tek kızın ve iki kızdan daha fazlasının durumu zikredilmektedir. İbn Abbas, iki kızın hükmünün bir kız gibi olduğu görüşünde tek kalmıştır. Çoğunluk bu görüşü benimsememiştir. Bilginlerin bu konudaki esas aldıkları delil hakkında ihtilaf edilmiştir. Bazı bilginler, iki kızın hükmünün üç ve daha fazla kızın hükmü gibi olduğunu söylemiştir. Bunların delili sünnetteki açıklamalardır. Çünkü ayet ihtimale açık olunca sünnet, iki kızın hükmünün ikiden daha fazla kızın hükmü gibi olduğunu açıklamıştır. Bu, nüzul sebebi konusunda açık ve nettir. Zira amca iki kızın mirastan payalmasına engel olunca ve kızların anneleri bunu şüpheyle karşılayınca Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona "Allah bu konuda hükmünü verecektir" buyurmuş, bunun üzerine miras ayeti inmiştir. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem amcaya haber göndermiş ve "Sa'd'ın iki kızına mirasın üçte ikisini ver" buyurmuştur. Bu durum Kitabın (Kur'an) sünnetle nesh edilmesi sonucunu doğurur gibi bir itiraza mahal yoktur. Çünkü yapılan nesh değil, açıklamadır. Bazıları ise şöyle demiştir: İki kızın hükmü, iki kız kardeşe kıyas edilerek bulunmuştur. Çünkü kızlar daha önceliklidir. Zira onlar, ölüye kızkardeşine nazaran daha şefkatli olmak gibi bir özellik taşırlar, Dolayısıyla onlar, kızkardeşlerden daha aşağı mertebede olamazlar
مجھ سے محمود بن غیلان نے بیان کیا، کہا ہم سے ابوالنضر نے بیان کیا، کہا ہم سے ابومعاویہ شیبان نے بیان کیا، ان سے اشعث بن ابی الشعثاء نے، ان سے اسود بن یزید نے بیان کیا کہ معاذ بن جبل رضی اللہ عنہ ہمارے یہاں یمن میں معلم و امیر بن کر تشریف لائے۔ ہم نے ان سے ایک ایسے شخص کے ترکہ کے بارے میں پوچھا جس کی وفات ہوئی ہو اور اس نے ایک بیٹی اور ایک بہن چھوڑی ہو اور اس نے اپنی بیٹی کو آدھا اور بہن کو بھی آدھا دیا ہو۔
আস্ওয়াদ ইবনু ইয়াযীদ (রহ.) হতে বর্ণিত। তিনি বলেন, মু‘আয ইবনু জাবাল (রাঃ) আমাদের নিকট শিক্ষক অথবা আমীর হিসেবে ইয়ামানে আসলে আমরা তাঁর কাছে এমন এক ব্যক্তি সম্পর্কে জিজ্ঞেস করলাম, যে এক কন্যা ও এক বোন রেখে মারা গেছে। তিনি কন্যাটিকে অর্ধেক ও বোনটিকে অর্ধেক দিলেন। [৬৭৪১] (আধুনিক প্রকাশনী- ৬২৬৬, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
அஸ்வத் பின் யஸீத் (ரஹ்) அவர்கள் கூறியதாவது: முஆத் பின் ஜபல் (ரலி) அவர்கள் யமன் நாட்டுக்கு எங்களின் போதக ராகவும் ஆட்சியாளராகவும் வந்தார்கள். அன்னாரிடம் நாங்கள், தம் மகளையும் சகோதரியையும் விட்டுவிட்டு இறந்துபோன ஒருவரைக் குறித்து (பாகப்பிரிவினை தொடர்பாக)க் கேட்டோம். அப்போது அவர்கள் (மொத்தச் சொத்தில்) மகளுக்குப் பாதியும் சகோதரிக்கு (மீதி)ப் பாதியும் அளிக்கும்படி கூறினார்கள். அத்தியாயம் :