عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " مَنِ اسْتَلَجَّ فِي أَهْلِهِ بِيَمِينٍ ، فَهُوَ أَعْظَمُ إِثْمًا ، لِيَبَرَّ "
حَدَّثَنِي إِسْحَاقُ يَعْنِي ابْنَ إِبْرَاهِيمَ ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ صَالِحٍ ، حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ ، عَنْ يَحْيَى ، عَنْ عِكْرِمَةَ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ : مَنِ اسْتَلَجَّ فِي أَهْلِهِ بِيَمِينٍ ، فَهُوَ أَعْظَمُ إِثْمًا ، لِيَبَرَّ يَعْنِي الكَفَّارَةَ
حَدَّثَنِي إِسْحَاقُ يَعْنِي ابْنَ إِبْرَاهِيمَ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ صَالِحٍ، حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ، عَنْ يَحْيَى، عَنْ عِكْرِمَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ﷺ " مَنِ اسْتَلَجَّ فِي أَهْلِهِ بِيَمِينٍ فَهْوَ أَعْظَمُ إِثْمًا، لِيَبَرَّ ". يَعْنِي الْكَفَّارَةَ.
Narrated Abu Huraira:Allah's Messenger (ﷺ) said, "Anyone who takes an oath through which his family may be harmed, and insists on keeping it, he surely commits a sin greater (than that of dissolving his oath). He should rather compensate for that oath by making expiation
Telah menceritakan kepadaku [Ishaq yaitu bin Ibrahim] telah menceritakan kepada kami [Yahya bin Shalih] telah menceritakan kepada kami [Mu'awiyah] dari [Yahya] dari [Ikrimah] dari [Abu Hurairah] mengatakan, Rasulullah Shallallahu'alaihiwasallam bersabda: "Siapa yang terus menerus dalam keluarganya dengan disertai sumpah, itu lebih besar dosanya daripada sekedar membayar kaffarat
Ebu Hureyre r.a.'den nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Ailesi hakkındaki yemininde ısrar etmek daha büyük günahtır. Salih amel işlesin ve kefaret versin" Fethu'l-Bari Açıklaması: Lağv: Ragıp şöyle demiştir: Lağv kelimesinin asıl anlamı, sözde haddi aşmamaktır. Yeminler söz konusu olunca istemeden söylenen anlamındadır. Arapçada kuş sesi •. Wl i olarak adlandırılır. Bu itibarla istemeden söylenen söz için de aynı kökten gelen y.U kelimesi kullanılmıştır. Bağlanmış olduğunuz yeminler: Müfessir Ata, 'bağlanmış olan yemin' ifadesinin 'kesin bir dille söylenen yemin' anlamına geldiğini belirtmiştir. Allah yemin kefareti hakkında ayet indirene değin, Hz. EbU Bekir asla yemininden dönmezdi: Ebu Bekir'in bu sözü akrabası Mistah'la bağını koparmaya veya ona infak etmemeye yemin etmesi ve akabinde "Sizden fazilet ve imkan sahipleri yakınlara, fakirlere ve Allah yolunda hicret edenlere infak etmemeye yemin etmesinler, affetsinler ve görmezlikten gelsinler"(Nur, 22) ayetinin na,zil olması üzerine söylediği nakledilmiştir. Bu ayet nazil olduktan sonra Ebu Bekir yeniden Mistah'a infak etmeye başladı. Bu olay Nur Süresi tefsirinde İfk hadisesi anlatılırken açıklanmıştı. (475 numaralı hadis) Ey Abdurrahman İbn Semüre, idareciliği isteme: Yöneticiliği isteme, anlamındadır. Bu rivayet Kitabu'l-ahkam'da şerh edilecektir.(7147 numaralı hadis) Yemininde ısrar etmek: ....... kayıtsız şartsız ısrar anlamındadır. Bile bile hatalı davranışı sürdürmektir. Günahkardır: Daha büyük günah işlemiş olur. Allah'ın gerekli gördüğü kefareti vermek yerine: Nevevi şöyle demiştir: Yemininden dönmemesi halinde ailesine zarar verecek bir durum ortaya çıkacaksa, kişinin yemininden dönmesi ve yemin kefareti vermesi gereklidir. Eğer, yeminden dönme günahını işlemekten kaçınarak yemininden dönmeyeceğini söylerse bu sözüyle günah işlemiş olur. Yeminden dönmeyerek ailesine zarar vermeye devam ederse kazanacağı günah yeminden dönme günahından daha büyüktür. Kuşkusuz bu ayet yeminden dönmenin bir masiyet içermediği durumlarda geçerlidir. Günahkardır, ifadesinin daha günahkardır anlamında ism-i tafdil sıgasıyla gelmesi yemin eden kişinin zan ve evhamının dikkate alınmasından ötürüdür. Bu kimse yeminden dönmekle günah kazanacağını zannetmektedir. Oysa yeminden dönerek günah kazanmamaktadır. Bu nedenle ona ısrar etmek, yeminden dönmekten daha buyük günahtır, denilmektedir. Salih am e/ iş/esin ve kefaret versin: Hadiste "salih amel işlesin/salihlerden olsun" anlaı;nında yer alan ..r.:1 kelimesi fo kökünden gelmektedir. Yeminini tutmakta ısrar etmeyi bırakarak salih amel işlemiş olsun anlamındadır. fo kefaret anlamında da tefsir edilmiştir. Böylece yemin ettiği hususta ısrar etmeyi bırakarak yemininden dönsün, yemin kefareti ödemesi sebebiyle salih amel işlemiş olsun 11],anasl kastedilmiş olmaktadır. Hadiste bir maslahata dayanıyorsa yeminden dönmenin, yemini sürdürmekten daha faziletli olduğu belirtilmektedir. Bu durum yemin edilen meselenin hükmüne göre değişiklik arz eder. Bir vacibi işlemeye ya da bir haramdan kaçınmaya yemin etmişse bu yemin Allah'a itaattir ve böyle bir yemini sürdürmek vaciptir, bu yeminden dönmek masiyettir. Aksi de aynı şekildedir. Nafile bir ibadet için yemin etmişse de bu yemin itaattir, yemini sürdıirmek müstehap, yeminden dönmek mekruhtur. Bir mendubu terk etmeye yemin etmişse bu da bir önceki durumun tersidir. Güzel yemek yememek ve güzel giyinmemek gibi mübah bir şeyi yapmaya yemin etmişse, bu fiili işlemek ya da terk etmenin hangisinin maslahata uygun olduğu konusunda kararsız kalmışsa, bu meselenin hükmü hakkında Şafiler arasında ihtilaf bulunmaktadır. İbnu's-Sabbağ şöyle demiştir: Bunun hükmü duruma göre değişir. İki durum da masıahat bakımından eşitse doğru olan yemini sürdürmektir. Müteahhirun alimleri de İbnu's-Sabbağ'ın bu fikrini doğru kabul etmişlerdir. Allah en doğrusunu bilir. Hadis her ne kadar edilen yeminin ailenin maslahatı ile ilgili olmasını vurgulamışsa da bu, çoğunlukla gerçekleşen bir durum olması nedeniyledir. Oysa aile ile ilgili olmayan meselelerde de yeminden dönmeyi gerektirecek bir sebep olduğu sürece aynı hüküm geçerlidir
مجھ سے اسحاق یعنی ابن ابراہیم نے بیان کیا، کہا ہم سے یحییٰ بن صالح نے بیان کیا، انہوں نے کہا ہم سے معاویہ نے بیان کیا، انہوں نے کہا ہم سے یحییٰ نے، ان سے عکرمہ نے اور ان سے ابوہریرہ رضی اللہ عنہ نے بیان کیا کہ رسول اللہ صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا ”وہ شخص جو اپنے گھر والوں کے معاملہ میں قسم پر اڑا رہتا ہے وہ اس سے بڑا گناہ کرتا ہے کہ اس قسم کا کفارہ ادا کر دے۔“
আবূ হুরাইরাহ (রাঃ) হতে বর্ণিত। রাসূলুল্লাহ্ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম বলেছেনঃ যে ব্যক্তি আপন পরিবারের ব্যাপারে কসম করে এর উপর অটল থাকে সে মস্ত বড় পাপী, তার কাফ্ফারা তাকে গুনাহ থেকে মুক্ত করবে না। [৬৬২৫; মুসলিম ২৭/৬, হাঃ ১৬৫৫] (আধুনিক প্রকাশনী- ৬১৬৪, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
அல்லாஹ்வின் தூதர் (ஸல்) அவர்கள் கூறினார்கள்: ஒருவர் தம் குடும்பத்தார் (துன்புறும் வகையில் அவர்கள்) தொடர்பாகத் தாம் செய்த சத்தியத்தில் பிடிவாதமாக இருப்பது, அவர் செய்யும் பெரும் பாவமாகும். (ஆகவே,) அவர் (சத்தியத்தை முறித்து) நன்மை செய்யட்டும்! -அதாவது பரிகாரம் செய்யட்டும்! இதை அபூஹுரைரா (ரலி) அவர்கள் அறிவிக்கிறார்கள். அத்தியாயம் :