عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : " يَعْرَقُ النَّاسُ يَوْمَ القِيَامَةِ حَتَّى يَذْهَبَ عَرَقُهُمْ فِي الأَرْضِ سَبْعِينَ ذِرَاعًا ، وَيُلْجِمُهُمْ حَتَّى يَبْلُغَ آذَانَهُمْ "
حَدَّثَنِي عَبْدُ العَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ ، قَالَ : حَدَّثَنِي سُلَيْمَانُ ، عَنْ ثَوْرِ بْنِ زَيْدٍ ، عَنْ أَبِي الغَيْثِ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ ، قَالَ : يَعْرَقُ النَّاسُ يَوْمَ القِيَامَةِ حَتَّى يَذْهَبَ عَرَقُهُمْ فِي الأَرْضِ سَبْعِينَ ذِرَاعًا ، وَيُلْجِمُهُمْ حَتَّى يَبْلُغَ آذَانَهُمْ
حَدَّثَنِي عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ حَدَّثَنِي سُلَيْمَانُ، عَنْ ثَوْرِ بْنِ زَيْدٍ، عَنْ أَبِي الْغَيْثِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ـ رضى الله عنه ـ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ﷺ قَالَ " يَعْرَقُ النَّاسُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ حَتَّى يَذْهَبَ عَرَقُهُمْ فِي الأَرْضِ سَبْعِينَ ذِرَاعًا، وَيُلْجِمُهُمْ حَتَّى يَبْلُغَ آذَانَهُمْ ".
Narrated Abu Huraira:Allah's Messenger (ﷺ) said, "The people will sweat so profusely on the Day of Resurrection that their sweat will sink seventy cubits deep into the earth, and it will rise up till it reaches the people's mouths and ears
Telah menceritakan kepadaku [Abdul 'Aziz bin Abdullah] mengatakan, telah menceritakan kepadaku [Sulaiman] dari [Tsaur bin Yazid] dari [Abul Ghaits] dari [Abu Hurairah] radliallahu 'anhu, bahwasanya Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam bersabda: "Pada hari kiamat manusia berkeringat, hingga keringat mereka di bumi setinggi tujuh puluh hasta dan menenggelamkan mereka hingga telinga
(Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle demiştir: "Kıyamet günü insanlar mahşer yerinde terleyecektir. Öyle bir derecede ki, dökülen ter yetmiş zira derinliğinde yere geçecek ve onlann ağızlanna yükselip, gemliyecek hatta kulaklanna ulaşacaktır." Fethu'l-Bari Açıklaması: "İbn Abbas "fe tekattaat bihimü'l-esb6bu = Nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır." ayetindeki "el-esbab" kelimesini dünyada birbirlerine olan bağlar, münasebetler şeklinde açıklamıştır." Ebu Ubeyde şöyle demiştir: "elesbab" onların dünyada birbirlerine iletişim kurdukları bağlar demektir. Kelimenin tekili "vasla" şeklindedir. ) "Kıyamet günü insanlar mahşer yerinde terleyecektir." Şeyh Ebu Muhammed b. Ebi Cemre şöyle demiştir: Hadisin zahiri herkesin bu durumda olacağını göstermektedir. Fakat başka hadisler, söz konusu sıkıntının oradaki bazı kimselere mahsus olduğunu göstermektedir ki bunlar çoğunluktadır. Bu kimselerden Nebiler, şehitler ve Allahu Teala'ın dilediği kimseler/istisna edilmiştir. En fazla terleyecek olanlar sırasıyla kafirler, büyük günah işleyenler, sonra onların ardından gelenlerdir. Bunların içinde Müslümanların oranı cehenneme gönderileceklerin konu edildiği hadiste açıklandığı üzere kafirlere oranla azdır. İbn Ebi Cemre şöyle devam eder: Doğru olanı hadisteki "zira=arşın" kelimesinden maksadın bilinen ve kullanılan "zira = arşın" olduğudur. Bazıları bunun "zira-ı meleki" olduğunu söylemişlerdir. Hadiste zikredilen durum üzerinde düşünen bir kimse o andaki korkunçluğun büyüklüğünü anlayabilir. Şöylesine ki; ateş mahşer yerinin etrafını çevreleyecek ve güneş ise başlara bir mil kadar yaklaşacaktır. Bu durumda yeryüzünün harareti kaça çıkar ve yeryüzü ne kadar bir terle ıslanır ki bu ter yetmiş arşına çıkar. Halbu ki mahşer yerinde bulunan her bir fert, ancak kendi ayağını bastığı yer kadar bir alan bulabilecektir. İnsanlarınfarklı olmalarıyla birlikte.,ter içindeki durumları nasılolacaktır? Bu durum akılları baştan gideren ve Allah'ın kudretinin büyüklüğünü gösteren, ahirete dair şeylere iman etmeyi gerektiren şeylerdendir. Bu gibi meselelerde aklın yorum yapacak her hangi bir alanı yoktur ve buna akıl, kıyas veya adetle itiraz etmek de mümkün değildir. Bu haberler kabul edilir ve gayba iman prensibinin altına girer. Kim bunlara inanmaz ve duraklarsa bu, onun hüsranadüştüğünü ve m::ıhrum olduğunu gösterir. Bu şekilde haber verilmesinin faydası dinleyenin uyanması ve kendisini bu korkunç durumlardan kurtaracak olan sebeplere yapışması, yaptığı şeylerin sorumiuluğundan tövbeye koşması, selamet vesilelerine karşı yardım etmesi için kerim ve bağışlayıcı olan Rabbine sığınması, daru'l-hevandan (dünyadan) selamette olması, kendisini lütfuyla ve keremiyle keramet yurduna dahil etmesi için Rabbine yakarması gerekir
مجھ سے عبدالعزیز بن عبداللہ اویسی نے بیان کیا، انہوں نے کہا کہ مجھ سے سلیمان بن بلال نے بیان کیا، ان سے ثور بن زید نے بیان کیا، ان سے ابوالغیث نے اور انہوں نے ابوہریرہ رضی اللہ عنہ سے سنا کہ رسول اللہ صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا ”قیامت کے دن لوگ پسینے میں شرابور ہو جائیں گے اور حالت یہ ہو جائے گی کہ تم میں سے ہر کسی کا پسینہ زمین پر ستر ہاتھ تک پھیل جائے گا اور منہ تک پہنچ کر کانوں کو چھونے لگے گا۔“
আবূ হুরাইরাহ (রাঃ) হতে বর্ণিত। রাসূলুল্লাহ্ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম বলেছেনঃ কিয়ামতের দিন মানুষের ঘাম ঝরবে। এমনকি তাদের ঘাম যমীনে সত্তর হাত পর্যন্ত ছড়িয়ে পড়বে এবং তাদের মুখ পর্যন্ত ঘামে ডুবে যাবে; এমনকি কান পর্যন্ত। [মুসলিম ৫১/১৫, হাঃ ২৮৬৩, আহমাদ ৯৪২৬] (আধুনিক প্রকাশনী- ৬০৮২, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
அல்லாஹ்வின் தூதர் (ஸல்) அவர்கள் கூறினார்கள்: மறுமை நாளில் மனிதர்களுக்கு (அவர்களின் தலைக்கருகில் நெருங்கி வரும் சூரியனால்) வியர்வை ஏற்படும். அவர்களின் வியர்வை தரையினுள் எழுபது முழம்வரை சென்று, (தரைக்கு மேல்) அவர்களின் வாயை அடைந்து, இறுதியில் அவர்களின் காதையும் அடையும். இதை அபூஹுரைரா (ரலி) அவர்கள் அறிவிக்கிறார்கள். அத்தியாயம் :