عَنِ ابْنِ عُمَرَ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : " خَالِفُوا المُشْرِكِينَ : وَفِّرُوا اللِّحَى ، وَأَحْفُوا الشَّوَارِبَ "
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مِنْهَالٍ ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ ، حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ زَيْدٍ ، عَنْ نَافِعٍ ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ ، قَالَ : خَالِفُوا المُشْرِكِينَ : وَفِّرُوا اللِّحَى ، وَأَحْفُوا الشَّوَارِبَ وَكَانَ ابْنُ عُمَرَ : إِذَا حَجَّ أَوِ اعْتَمَرَ قَبَضَ عَلَى لِحْيَتِهِ ، فَمَا فَضَلَ أَخَذَهُ
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مِنْهَالٍ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ، حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ زَيْدٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، عَنِ النَّبِيِّ ﷺ قَالَ " خَالِفُوا الْمُشْرِكِينَ، وَفِّرُوا اللِّحَى، وَأَحْفُوا الشَّوَارِبَ ". وَكَانَ ابْنُ عُمَرَ إِذَا حَجَّ أَوِ اعْتَمَرَ قَبَضَ عَلَى لِحْيَتِهِ، فَمَا فَضَلَ أَخَذَهُ.
Narrated Nafi`:Ibn `Umar said, The Prophet (ﷺ) said, 'Do the opposite of what the pagans do. Keep the beards and cut the moustaches short.' Whenever Ibn `Umar performed the Hajj or `Umra, he used to hold his beard with his hand and cut whatever remained outside his hold
Telah menceritakan kepada kami [Muhammad bin Minhal] telah menceritakan kepada kami [Yazid bin Zurai'] telah menceritakan kepada kami [Umar bin Muhammad bin Zaid] dari [Nafi'] dari [Ibnu Umar] dari Nabi shallallahu 'alaihi wasallam beliau bersabda: "Selisihilah orang-orang musyrik, panjangkanlah jenggot dan cukurlah kumis kalian." Sedangkan apabila Ibnu Umar berhaji atau Umrah dia memegang jenggotnya dan memotong selebihnya
İbn Ömer'den rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Müşriklere muhalefet ediniz. Sakalları uzatınız, bıyıkları kesiniz." İbn Ömer hac ya da umre yaptığı takdirde sakalını avucunun içerisine alır, artanı keserdi, Bu Hadis 5893 numara ile de var. Fethu'l-Bari Açıklaması: "Sakalları bırakınız (ibaresindeki: "Bırakınız" anlamı verilen: VeffirO)" lafzı "tevflr" kökünden gelmektedir. Bu da, bırakmak demektir ki, onları gür ve bol olarak bırakınız anlamına gelir. "İbn Ömer hac ya da umre yaptığı vakit sakalını avucunun içerisine alır ve artanı keserdi." Taberi dedi ki: Bazıları hadisin zahirini benimseyerek sakalın eninden ve boyundan bir şeyler almayı mekruh görmüşlerdir. Bazıları da avuç ile yakalandıktan sonra arta kalan kısım kesilir, demiştir. Daha sonra kendisenediyle İbn Ömer'in bunu yaptığını belirten rivayeti kaydetmekte, arkasından et-Taberi sakaldan kesilen miktarın bir sınırının olup olmadığı hususundaki görüş ayrılıklarını nakletmektedir. Bir topluluktan senedini kaydederek sadece avuçtan arta kalanın kesileceğini nakletmiştir. el-Hasen el-Basri'den de aşırı gitmeyecek şekilde boyundan ve eninden kısalttığını, Ata'dan da buna yakın bir uygulamayı rivayet etmektedir. Taberi bu hususta der ki: Bunlar buradaki yasağı Arap olmayanların yaptıkları sakalı kesip oldukça inceitmenin yasak oluşuna yorumlamışlardır. Devamla der ki: Başkaları ise hac ya da umre dışında sakala ilişmeyi mekruh görmüşlerdir. Bunu bir topluluktan senedi ile birlikte de kaydetmektedir. Kendisi Ata'nın görüşünü seçmiş ve Amr b. Şuayb'in babasından, onun dedesinden diye rivayet ettiği hadisi buna delil göstermiştir. Buna göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Sakalını eninden ve boyundan kısaltırd!." Bunu aynı zamanda Tirmizi de rivayet etmiş, Buhari'den de Ömer b. Harun'un naklettiği rivayet hakkında: Ben onun bundan başka münker bir hadisini bilmiyorum, demiştir. Ömer b. Harun'un, mutlak olarak zayıf olduğunu bir grup ilim adamı söylemiştir. Iyad da şöyle demektedir: Sakalı traş etmek, kesmek ve onu (sağdan soldan) kırpmak mekruhtur. Büyümesi halinde boyundan, eninden kısaltmak ise güzeldir. Hatta sakalı dikkat çekecek şekilde kısaltmak mekruh olduğu gibi, dikkat çekecek kadar büyütmek de mekruhtur. Kadı böyle demiştir. Ancak Nevevi, bunun sakalın koyverilmesini emreden haberin zahirinin hilafına olduğunu belirterek itiraz etmiş ve şöyle demiştir: Uygun görülen görüş, sakalı kendi haline bırakmak ve onu kısaltmak ya da başka bir yolla ilişmemektir
ہم سے محمد بن منہال نے بیان کیا، انہوں نے کہا ہم سے یزید بن زریع نے، انہوں نے کہا ہم سے عمر بن محمد بن زید نے بیان کیا، ان سے نافع نے اور ان سے عبداللہ بن عمر رضی اللہ عنہما نے کہ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا ”تم مشرکین کے خلاف کرو، داڑھی چھوڑ دو اور مونچھیں کترواؤ۔“ عبداللہ بن عمر رضی اللہ عنہما جب حج یا عمرہ کرتے تو اپنی داڑھی ( ہاتھ سے ) پکڑ لیتے اور ( مٹھی ) سے جو بال زیادہ ہوتے انہیں کتروا دیتے۔
ইবনু ‘উমার (রাঃ) সূত্রে নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম হতে বর্ণিত। তিনি বলেছেন, তোমরা মুশরিকদের উল্টো করবে- দাড়ি লম্বা রাখবে, গোঁফ ছোট করবে। ইবনু ‘উমার (রাঃ) যখন হাজ্জ বা ‘উমরাহ করতেন, তখন তিনি তাঁর দাড়ি মুষ্টি করে ধরতেন এবং মুষ্টির বাইরে যতটুকু বেশি থাকত, তা কেটে ফেলতেন। [৫৮৯৩; মুসলিম ২/১৬, হাঃ ২৫৯, আহমাদ ৪৬৫৪] (আধুনিক প্রকাশনী- ৫৪৬৪, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
நபி (ஸல்) அவர்கள் கூறினார்கள்: இணைவைப்பாளர்களுக்கு மாறு செய்யுங்கள்: தாடிகளை வளரவிடுங்கள். மீசையை ஒட்ட நறுக்குங்கள். இதை இப்னு உமர் (ரலி) அவர்கள் அறிவிக்கிறார்கள். (இதன் அறிவிப்பாளர்களில் ஒருவரான நாஃபிஉ (ரஹ்) அவர்கள் கூறு கிறார்கள்:) இப்னு உமர் (ரலி) அவர்கள் ஹஜ் அல்லது உம்ரா செய்தால் தமது தாடியைப் பிடித்துப் பார்ப்பார்கள். (ஒரு பிடிக்கு) மேலதிகமாக உள்ளதை (கத்தரித்து) எடுத்து விடுவார்கள். அத்தியாயம் :