عَنْ حُذَيْفَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ ، قَالَ : قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِأَهْلِ نَجْرَانَ : " لَأَبْعَثَنَّ ، يَعْنِي عَلَيْكُمْ ، يَعْنِي أَمِينًا حَقَّ أَمِينٍ " فَأَشْرَفَ أَصْحَابُهُ ، فَبَعَثَ أَبَا عُبَيْدَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ ، عَنْ صِلَةَ ، عَنْ حُذَيْفَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ ، قَالَ : قَالَ النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ لِأَهْلِ نَجْرَانَ : لَأَبْعَثَنَّ ، يَعْنِي عَلَيْكُمْ ، يَعْنِي أَمِينًا حَقَّ أَمِينٍ فَأَشْرَفَ أَصْحَابُهُ ، فَبَعَثَ أَبَا عُبَيْدَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ صِلَةَ، عَنْ حُذَيْفَةَ ـ رضى الله عنه ـ قَالَ قَالَ النَّبِيُّ ﷺ لأَهْلِ نَجْرَانَ " لأَبْعَثَنَّ ـ يَعْنِي عَلَيْكُمْ ـ يَعْنِي أَمِينًا ـ حَقَّ أَمِينٍ ". فَأَشْرَفَ أَصْحَابُهُ، فَبَعَثَ أَبَا عُبَيْدَةَ رضى الله عنه.
Narrated Hudhaifa:The Prophet (ﷺ) said to the people of Nijran, "I will send you the most trustworthy man." (Every one of) the companions of the Prophet (ﷺ) was looking forward (to be that person). He then sent Abu 'Ubaida
Telah bercerita kepada kami [Muslim bin Ibrahim] telah bercerita kepada kami [Syu'bah] dari [Abu Ishaq] dari [Shilah] dari [Hudzaifah radliallahu 'anhu] berkata, Nabi shallallahu 'alaihi wasallam berkata kepada penduduk Najran: "Sungguh aku pasti akan mengutus yakni kepada kalian seorang kepercayaan yang benar-benar terpercaya". Lalu beliau menyanjung shahabat-shahabat beliau kemudian mengutus Abu 'Ubaidah radliallahu 'anhu
Huzeyfe r.a. dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Necranlılara dedi ki: Ben üzerinize gerçekten emin mi emin birisini göndereceğim. Ashabı(nın her biri kendi adına) ümitlendi. O da Ebu Ubeyde r.a.'ı gönderdi." Bu Hadis 4380,4381 ve 7254 numara ile gelecektir. Fethu'l-Bari Açıklaması: "Ebu Ubeyde b. el-Cerdıh'ın menkıbeleri" Ebu Ubeyde'nin adı Amir b. Abdullah b. el-Cerrah b. Hilal b. Uheyb b. Dabbe b. el-Haris b. Fihr b. Malik'dir. [Nesebi Nebi sallalliihu aleyhi ve sellem ile Fihr b. Malik'de birleşmektedir.]425 İkisi arasındaki Ata sayısı beş ata ile farklılık arzetmektedir. Bu durumda Ebu Ubeyde sayı bakımından Abd-i Menaf derecesindedir. "Şüphesiz her ümmetin bir emini vardır ve elbette bizim eminimiz -ey ümmet-" Emin, güvenilir, kabul edilen, beğenilen kimse demektir. Bu nitelik her ne kadar onunla diğerleri arasında ortak ise de, ifadenin akışı onun bu hususta daha ileri derecede olduğu izlenimini vermektedir. Fakat Nebi sallalliihu aleyhi ve sellem büyüklerin her birisine özelolarak bir fazileti tahsis etmiş ve o kimseyi o fazilet ile nitelendirmiştir. Böylelikle onun bu niteliği ile diğerlerinden daha ileri olduğunu göstermiş olmaktadır. Haya ile Osman'ı, hakimlik kudreti ile Ali'yi ve benzerlerini nitelendirmesi gibi. "Necranlılar": Yemen'e yakın bir belde halkıdır. İbn Sa'd, bunların Nebi sallalliihu aleyhi ve sellem'in huzuruna dokuzuncu yılda heyet olarak gelmiş olduklarını belirtmekte ve heyette bulunanların isimlerini vermiş bulunmaktadır. İleride buna dair geniş açıklamalar yüce Allah'ın izniyle Meğazi bölümünün sonlarında, musannıfın bunu zikrettiği yerde gelecektir. Enes yoluyla gelen hadisin Müslim'deki rivayetinde şu ifadelerde yer almaktadır: "Yemen ahalisi Nebi sallalliihu aleyhi ve sellem'in yanına geldiler ve, bizimle birlikte bize sünneti ve İslamı öğretecek bir adam gönder, dediler. O da Ebu Ubeyde'nin elinden tutarak: İşte bu, bu ümmetin eminidir, diye buyurdu." "Nebiin ashabı (kendi adlarına) ümitlendiler" ifadesi, Müslim'in ve elİsmaill'nin rivayetinde şu şekildedir: "Resulullah sallalliihu aleyhi ve sellem'in ashabı ben olurum diye ümit ettiler." Yani valiliği beklediler ve sözü geçen vasıf olan emaneti elde etme arzusu ile onu istediler. Yoksa bizatihi valiliği valilik olduğu için istemediler. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. MUS'AB B. UMEYR'E DAİR AÇIKLAMA : (bu bab'ın numarası yok) "Mus'ab b. Umeyr" b. Haşim b. Abdu'd-Dar b. Abdi Menaf "a dair." Ebu Zerr el-Herevı'nin rivayeti dışında bu şekildedir. Bunun için bir boşluk bırakmış gibidir. Zaten Cenaiz bölümünde, şehit düştüğü zaman onu sarmak için kefen bulunmadığına dair açıklamalar zikr edilirken faziletlerine ait bazı hususlar da geçmiş bulunmaktadır
ہم سے مسلم بن ابراہیم نے بیان کیا، کہا ہم سے شعبہ نے بیان کیا، ان سے ابواسحٰق نے، ان سے صلہ نے اور ان سے حذیفہ رضی اللہ عنہ نے بیان کیا کہ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے اہل نجران سے فرمایا کہ میں تمہارے یہاں ایک امین کو بھیجوں گا جو حقیقی معنوں میں امین ہو گا۔ یہ سن کر تمام صحابہ کرام رضی اللہ عنہم کو شوق ہوا لیکن آپ صلی اللہ علیہ وسلم نے ابوعبیدہ رضی اللہ عنہ کو بھیجا۔
হুযাইফাহ (রাঃ) হতে বর্ণিত। তিনি বলেন, নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম নাজরানবাসীকে লক্ষ্য করে বলেছিলেন; আমি এমন এক ব্যক্তিকে পাঠাব যিনি হবেন প্রকৃতই বিশ্বস্ত। একথা শুনে সাহাবায়ে কেরাম আগ্রহের সঙ্গে অপেক্ষা করতে লাগলেন। পরে তিনি (রাসূল সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম) আবূ ‘উবাইদাহ (রাঃ)-কে পাঠালেন। (৪৩৮০, ৪৩৮১, ৭২৫৪, মুসলিম ৪৪/৭ হাঃ ২৪২০) (আধুনিক প্রকাশনীঃ ৩৪৬২, ইসলামিক ফাউন্ডেশনঃ)
ஹுதைஃபா (ரலி) அவர்கள் கூறியதாவது: நபி (ஸல்) அவர்கள் நஜ்ரான்வாசிகளிடம், “நம்பகத் தன்மையில் முறையோடு நடந்துகொள்ளும் நம்பிக்கையாளர் (அமீன்) ஒருவரை உங்களுக்கு நிச்சயம் நான் அனுப்புவேன்” என்று சொன் னார்கள். அப்போது நபித்தோழர்கள் (பலர் அந்த “அமீன்' என்னும் சிறப்பு தமக்கு கிட்டாதா என) பேராவல் கொண்டார்கள். நபி (ஸல்) அவர்கள் அபூஉபைதா (ரலி) அவர்களை அனுப்பிவைத்தார்கள்.124 அத்தியாயம் :