• 1560
  • أَنَّ فَاطِمَةَ بِنْتَ أَبِي حُبَيْشٍ ، حَدَّثَتْهُ أَنَّهَا أَتَتْ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، فَشَكَتْ إِلَيْهِ الدَّمَ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " إِنَّمَا ذَلِكَ عِرْقٌ ، فَانْظُرِي إِذَا أَتَى قَرْؤُكِ فَلَا تُصَلِّي ، فَإِذَا مَرَّ الْقَرْءُ ، فَتَطَهَّرِي ، ثُمَّ صَلِّي مَا بَيْنَ الْقَرْءِ إِلَى الْقَرْءِ "

    حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ قَالَ : أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ ، عَنْ بُكَيْرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ ، عَنِ الْمُنْذِرِ بْنِ الْمُغِيرَةِ ، عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ ، أَنَّ فَاطِمَةَ بِنْتَ أَبِي حُبَيْشٍ ، حَدَّثَتْهُ أَنَّهَا أَتَتْ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، فَشَكَتْ إِلَيْهِ الدَّمَ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّمَا ذَلِكَ عِرْقٌ ، فَانْظُرِي إِذَا أَتَى قَرْؤُكِ فَلَا تُصَلِّي ، فَإِذَا مَرَّ الْقَرْءُ ، فَتَطَهَّرِي ، ثُمَّ صَلِّي مَا بَيْنَ الْقَرْءِ إِلَى الْقَرْءِ

    عرق: عرق : نازف وليس دم جبلة وطبيعة
    قرؤك: القرء : الحيض وقيل الطهر أو وقتهما
    القرء: القرء : الحيض وقيل الطهر أو وقتهما
    " إِنَّمَا ذَلِكَ عِرْقٌ ، فَانْظُرِي إِذَا أَتَى قَرْؤُكِ فَلَا تُصَلِّي
    حديث رقم: 258 في سنن أبي داوود كِتَاب الطَّهَارَةِ بَابٌ فِي الْمَرْأَةِ تُسْتَحَاضُ ، وَمَنْ قَالَ : تَدَعُ الصَّلَاةَ فِي
    حديث رقم: 257 في سنن أبي داوود كِتَاب الطَّهَارَةِ بَابٌ فِي الْمَرْأَةِ تُسْتَحَاضُ ، وَمَنْ قَالَ : تَدَعُ الصَّلَاةَ فِي
    حديث رقم: 262 في سنن أبي داوود كِتَاب الطَّهَارَةِ بَابُ مَنْ قَالَ إِذَا أَقْبَلَتِ الْحَيْضَةُ تَدَعُ الصَّلَاةَ
    حديث رقم: 276 في سنن أبي داوود كِتَاب الطَّهَارَةِ بَابُ مَنْ قَالَ تَوَضَّأُ لِكُلِّ صَلَاةٍ
    حديث رقم: 216 في السنن الصغرى للنسائي كتاب الطهارة باب الفرق بين دم الحيض والاستحاضة
    حديث رقم: 362 في السنن الصغرى للنسائي كتاب الحيض والاستحاضة
    حديث رقم: 212 في السنن الصغرى للنسائي كتاب الطهارة ذكر الأقراء
    حديث رقم: 358 في السنن الصغرى للنسائي كتاب الحيض والاستحاضة
    حديث رقم: 3534 في السنن الصغرى للنسائي كتاب الطلاق الأقراء
    حديث رقم: 26768 في مسند أحمد ابن حنبل مِنْ مُسْنَدِ الْقَبَائِلِ حَدِيثُ فَاطِمَةَ بِنْتِ أَبِي حُبَيْشٍ
    حديث رقم: 27021 في مسند أحمد ابن حنبل مِنْ مُسْنَدِ الْقَبَائِلِ حَدِيثُ فَاطِمَةَ بِنْتِ أَبِي حُبَيْشٍ
    حديث رقم: 204 في السنن الكبرى للنسائي ذِكْرُ مَا يَنْقُضُ الْوُضُوءَ وَمَا لَا يَنْقُضُهُ الِاغْتِسَالُ مِنَ الْحَيْضِ وَالِاسْتِحَاضَةِ
    حديث رقم: 211 في السنن الكبرى للنسائي ذِكْرُ مَا يَنْقُضُ الْوُضُوءَ وَمَا لَا يَنْقُضُهُ ذِكْرُ الْأَقْرَاءِ
    حديث رقم: 5578 في السنن الكبرى للنسائي كِتَابُ الطَّلَاقِ الْأَقْرَاءُ
    حديث رقم: 577 في المستدرك على الصحيحين كِتَابُ الطَّهَارَةِ
    حديث رقم: 1335 في مصنّف بن أبي شيبة كِتَابُ الطَّهَارَاتِ الْمُسْتَحَاضَةُ كَيْفُ تَصْنَعُ ؟
    حديث رقم: 20736 في المعجم الكبير للطبراني
    حديث رقم: 1461 في السنن الكبير للبيهقي كِتَابُ الْحَيْضِ بَابُ الْمُعْتَادَةِ لَا تُمَيِّزُ بَيْنَ الدَّمَيْنِ
    حديث رقم: 1507 في السنن الكبير للبيهقي كِتَابُ الْحَيْضِ بَابُ الْمُسْتَحَاضَةِ تَغْسِلُ عَنْهَا أَثَرَ الدَّمِ وَتَغْتَسِلُ وَتَسْتَثْفِرُ بِثَوْبٍ وَتُصَلِّي ثُمَّ تَتَوَضَّأُ لِكُلِّ صَلَاةٍ
    حديث رقم: 14364 في السنن الكبير للبيهقي كِتَابُ الْعِدَدِ جُمَّاعُ أَبْوَابِ عِدَّةِ الْمَدْخُولِ بِهَا
    حديث رقم: 678 في سنن الدارقطني كِتَابُ الْحَيْضِ بَابُ الْحَيْضِ
    حديث رقم: 681 في سنن الدارقطني كِتَابُ الْحَيْضِ بَابُ الْحَيْضِ
    حديث رقم: 684 في سنن الدارقطني كِتَابُ الْحَيْضِ بَابُ الْحَيْضِ
    حديث رقم: 680 في سنن الدارقطني كِتَابُ الْحَيْضِ بَابُ الْحَيْضِ
    حديث رقم: 685 في سنن الدارقطني كِتَابُ الْحَيْضِ بَابُ الْحَيْضِ
    حديث رقم: 387 في شرح معاني الآثار للطحاوي كِتَابُ الطَّهَارَةِ بَابُ الْمُسْتَحَاضَةِ كَيْفَ تَتَطَهَّرُ لِلصَّلَاةِ
    حديث رقم: 135 في كتاب الناسخ والمنسوخ للنحاس فَأَوَّلُ ذَلِكَ السُّورَةُ الَّتِي تُذْكَرُ فِيهَا الْبَقَرَةُ بَابُ ذِكْرِ الْآيَةِ الْحَادِيَةِ وَالْعِشْرِينَ
    حديث رقم: 3081 في الآحاد والمثاني لابن أبي عاصم الآحاد والمثاني لابن أبي عاصم فَاطِمَةُ بِنْتُ أَبِي حُبَيْشٍ
    حديث رقم: 3080 في الآحاد والمثاني لابن أبي عاصم الآحاد والمثاني لابن أبي عاصم فَاطِمَةُ بِنْتُ أَبِي حُبَيْشٍ
    حديث رقم: 1133 في الجامع لأخلاق الراوي و آداب السامع
    حديث رقم: 2298 في مُشكِل الآثار للطحاوي مُشكِل الآثار للطحاوي بَابُ بَيَانِ مُشْكِلِ مَا رُوِيَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ
    لا توجد بيانات

    حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ، أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ، عَنْ بُكَيْرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، عَنِ الْمُنْذِرِ بْنِ الْمُغِيرَةِ، عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ، أَنَّ فَاطِمَةَ بِنْتَ أَبِي حُبَيْشٍ، حَدَّثَتْهُ أَنَّهَا، أَتَتْ رَسُولَ اللَّهِ ـ ﷺ ـ فَشَكَتْ إِلَيْهِ الدَّمَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ ﷺ ـ ‏ "‏ إِنَّمَا ذَلِكَ عِرْقٌ فَانْظُرِي إِذَا أَتَى قَرْؤُكِ فَلاَ تُصَلِّي فَإِذَا مَرَّ الْقَرْءُ فَتَطَهَّرِي ثُمَّ صَلِّي مَا بَيْنَ الْقَرْءِ إِلَى الْقَرْءِ ‏"‏ ‏.‏

    It was narrated from 'Urwah bin Zubair that Fatimah bint Abi Hubaish narrated to him that:She went to the Messenger of Allah and complained to him about bleeding. The Messenger of Allah said: "Rather that is a vein, so look and see when your period comes, then do not perform the prayer. When the period is over, then purify yourself and perform the prayer between one period to the next

    Telah menceritakan kepada kami [Muhammad bin Rumh] berkata, telah memberitakan kepada kami [Al Laits bin Sa'd] dari [Yazid bin Abu Habib] dari [Bukair bin Abdullah] dari [Al Mundzir Ibnul Mughirah] dari ['Urwah bin Az Zubair] bahwa [Fatimah binti Abu Hubaisy] menceritakan kepadanya, bahwasanya ia pernah datang menemui Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam mengeluhkan tentang darah, maka Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam pun menjawab: "Itu hanyalah penyakit, maka tunggulah. Jika tiba waktu Qar` (haidl) mu maka janganlah engkau shalat, jika haidl itu telah usai maka bersucilah, kemudian shalatlah antara haidl hingga berikutnya

    Urve bin Zübeyr (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Fatime bint Ebi Hubeyş (r.anha) O'na şunu anlatmıştır: Fatime, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek kandan* şikayet etmiştir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Bu (hayız değil), bir damar (dan gelen kan) dır. Bunun için sen bak, mu'tad hayızın zamanı gelince namaz kılma. Senin hayzın zamanı geçince ğuslet, sonra iki hayız arasındaki sürece namaz kıl,» buyurdu. Diğer Tahric: Bu hadisi Nesai, Beyhaki ve Ebu Davud da rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA : İbn-i Hazm'ın dediğine göre: 'Urve bin Zübeyr, Fatime bin Ebi Hubeyş'in zamanına ulaşmış olup, bu olayı kendisinden ve ayrıca Aişe (r.anha)'dan işitmiş olabilir. Bu duruma göre senedde bir inkıta' yoktur. Hadisin manasına gelince; Fatime (r.anha)'nın, adet dışı devam eden kanın dinmemesi üzerine halini Resul-i Ekrem s.a.v.'e arzed€rek, bu haliyle namaz durumunu sorduğu, verilen cevaptan ve bundan sonra gelen hadisten anlaşılıyor. Buradaki rivayette Fatiı e r.anha'nın şahsen Resul-i Ekrem (s.a.v.)'e sorduğuna veya birisinin aracılığıyla sordurduğuna dair bir açıklık yoktur. Beyhaki, Darekutni ve Ebu Davud'un bir rivayetine göre Fatime (r.anha) Nebi'in zevcesi Meymune'nin kardeşi olan Esma r.anha aracılığıyla bu durumu Resul-i Ekrem (s.a.v.l'e sordurmuştur. Nebi (s.a.v.l, bu kanın hayız kanı olmayıp bir hastalık kanı olduğunu bildirerek, hayız zamanı geldiğinde namazı bırakmasını ve hayız süresi bitince ğuslederek namaza başlamasını emretmiştir. Hadiste geçen ''Kar'" kelimesi hayz müddeti anlamında kullanılmıştır. Bazen iki hayız arasındaki temizlik süresi anlamında kullanılır. EI-Menhel yazarı ''İstihaza'' babında rivayet olunan bu hadis bahsinde: Ömer bin El-Hattab (r.a.) : ''Kar'" kelimesinin manası hayız süresidir, demiştir. Ebu Hanife ve Malik de kelimeyi böyle yorumlamışlardır. Bu hadiste, kelime bu manada kullanıldığı için hadis, onların hüccetidir. Hattabi: ''Kar'''ın hakiki manası hayız veya temizlik halinin döndüğü zamanıdır. Bu nedenle hayız halinde ''Kar'" denildiği gibi, temizlik haline de ''Kar'" denilmiştir. Burada hayız manası kasdedilmiştir,' demiştir. Nebi (s.a.v.l, iki hayız zamanı arasında geçen sürenin temizlik süresi gibi kabul edileceğine işaretle, Fatime (r.anha)'nın namaz kılmasını emretmiştir. Fatime (r.anha)'nın devamlı kan görmeden önce bir aybaşı adetinin bulunduğu ve kendisinin bu adeti hatırladığı, hadisin cevap kısmından anlaşılıyor.'' Eski adeti bulunan müstehaza kadına, mu'tade denir. Mu'tade iken adeti bozularak devamlı kan gören kadının hayız günlerinin hesaplanmasında, alimler arasında ihtilaf vardır. Hanefi alimler ve Ahmed bin HanbeI'e göre mu'tade kadın eski adetini hatırlıyorsa, gördüğü kan'ın kuvvetliliğine ve zayıflığına, yani siyah, kırmızı, sarı ve bulanık renkleri arasında bir ayırım yapılmadan eski adeti dikkate alınacak ve hayız günleri ona göre hesaplanacaktır. Mesela her ayın ilk beş günü hayız gören kadının adeti değişerek bütun ay kan görmeye başlayınca, kan'ın koyuluğuna ve açıklığına ve diğer vasıflarına bakılmaksızın eski adetine göre her ayın ilk beş günü hayız sayılır. Ondan sonra 25 gün istihaza sayılır. Bu görüşü savunan alimler bu hadisi delil göstermişlerdir. Çünkü bu hadiste Fatime (r.anha)'nın, hayız müddetine bakması bu müddet gelince namazını bırakması ve müddet bitiminde ğuslünü yaparak ikinci bir hayız zamanı gelinceye kadar namazına devam etmesi emredilmiştir . Hanefi alimleri ve Ahmed bin HanbeI'in meşhur kavll budur

    فاطمہ بنت ابی حبیش رضی اللہ عنہا کہتی ہیں کہ وہ رسول اللہ صلی اللہ علیہ وسلم کے پاس آئیں، اور آپ سے ( کثرت ) خون کی شکایت کی، آپ صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا: یہ رگ کا خون ہے، تم دیکھتی رہو جب مدت حیض آئے تو نماز نہ پڑھو، اور جب حیض گزر جائے تو غسل کرو، پھر دوسرے حیض کے آنے تک نماز پڑھتی رہو ۱؎۔

    । ফাতিমা বিনত আবূ হুবাইশ (রাঃ) হতে বর্ণিত যে, তিনি রাসূলুল্লাহ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম -এর নিকট উপস্থিত হয়ে তার কাছে ঋতুস্রাব সম্পর্কে অভিযোগ করেন। রাসূলুল্লাহ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম বলেনঃ তা এক প্রকার শিরাজনিত রোগ। সুতরাং তুমি লক্ষ্য রাখবে যে, তোমার হায়েয শুরু হলে সালাত পড়বে না। হায়েযকাল উত্তীর্ণ হলে পর তুমি পবিত্রতা অর্জন করবে, অতঃপর দু হায়েযের মধ্যবর্তীকাল সালাত পড়বে।