عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، قَالَ : " لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يَمُرَّ الرَّجُلُ بِقَبْرِ الرَّجُلِ فَيَقُولُ : يَا لَيْتَنِي مَكَانَهُ "
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ، حَدَّثَنِي مَالِكٌ ، عَنْ أَبِي الزِّنَادِ ، عَنِ الأَعْرَجِ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ ، قَالَ : لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يَمُرَّ الرَّجُلُ بِقَبْرِ الرَّجُلِ فَيَقُولُ : يَا لَيْتَنِي مَكَانَهُ
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ، حَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ أَبِي الزِّنَادِ، عَنِ الأَعْرَجِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ ﷺ قَالَ " لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يَمُرَّ الرَّجُلُ بِقَبْرِ الرَّجُلِ فَيَقُولُ يَا لَيْتَنِي مَكَانَهُ ".
Narrated Abu Huraira:The Prophet (ﷺ) said, "The Hour will not be established till a man passes by a grave of somebody and says, 'Would that I were in his place
Telah menceritakan kepada kami [Isma'il] telah menceritakan kepadaku [Malik] dari [Abu Zanad] dari [Al A'raj] dari [Abu Hurairah] dari Nabi shallallahu 'alaihi wasallam bersabda: "Hari kiamat tidak akan terjadi sehingga seseorang melewati kuburan seseorang, lantas mengatakan; 'duhai sekiranya aku menggantikan dia
Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem 'Hayattaki bir kişi kabirdeki bir adam'ın yanından geçerken 'Keşke şu ölünün yerinde ben olaydım' diye ölümü temenni etmedikçe kıyamet kopmaz' buyurmuştur. Fethu'l-Bari Açıklaması: "Kabirlerde olanlar (diriler tarafından) gıpta edilmedikçe kıyametin kapmayacağı." Hadiste yer alan "gıpta", gıpta edilen kimse aynı durumda kalmak şartıyla onun gibi olmayı temenni etmek demektir. "Hayattaki bir kişi kabirdeki bir adamın yanından geçerken 'Keşke şu ölünün yerinde ben olaydım' diyecektir." Yani keşke ben de ölü olaydım diyecektir. , İbn Battal şöyle demiştir: Fitne zamanlarında kabirde bulunanlara gıpta edip, ölmeyi temenni etmek batılın galebe çalmasından dolayı dinin elden gideceği korkusu, masiyetterin ve münkerin ortaya çıkması nedeniyledir. Bu, herkes için genel bir durum değildir. Bu sadece hayır ehli kimselere mahsustur. Onların dışındakiler, canlarına veya ailelerine ya da dünyalıklarına gelecek bir musibetten dolayı -dinleriyle ilgili bu konuda hiçbir şeyolmasa bile- bunu temenni ederler. Bu anlayışı Müslim'in Ebu H1zim rivayetiyle Ebu Hureyre' den naklettiği şu hadis teyit etmektedir: "Dünya hayatı, bir kimsenin birisinin kabrine gidip, toprağına bulanarak 'Keşke şu kabirde yatanın yerinde ben olsaydım' demedikçe ve din, onun açısından beladan başka bir anlam ifade etmedikçe sona ermeyecektir."(Müslim, fiten) Hadiste "recul=erkek" kelimesinin kullanılması, genellikle kabristana erkeklerin gitmesinden dolayıdır. Aksi takdirde kadın açısından da aynı şeyleri tasawur etmek mümkündür. Bundan sonra Kurtub! şöyle demiştir: Bu hadis, ileride fitne ve ağır meşakkati n baş göstereceğine, bundan dolayı dinin hafife alınacağına ve dini meselelere özen göstermenin azalacağına, kimsenin dünyası, geçimi ve bununla ilgili şeylerden başka bir derdinin olmayacağına işaret etmektedir. Bundan dolayı fitne zamanlarındaibadetin değeri daha da büyük olmuştur. Nitekim Müslim'in Makil b. Yesar' dan naklettiği bir hadiste Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Fitne zamanlarında ibadet bana hicret gibidir" buyurmuştur. (Müslim, fiten)
ہم سے اسماعیل نے بیان کیا، کہا مجھ سے امام مالک نے بیان کیا، ان سے ابوالزناد نے، ان سے اعرج نے اور ان سے ابوہریرہ رضی اللہ عنہ نے کہ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا ”قیامت قائم نہ ہو گی یہاں تک کہ ایک شخص دوسرے کی قبر کے پاس سے گزرے گا اور کہے گا، کاش! میں اسی کی جگہ ہوتا۔“
আবূ হুরাইরাহ (রাঃ) নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম থেকে বর্ণনা করেছেন। তিনি বলেছেনঃ ক্বিয়ামাত (কিয়ামত) সংঘটিত হবে না, যতক্ষণ কোন লোক অন্য লোকের কবরের পাশ দিয়ে যাবার সময় না বলবে হায়! যদি আমি তার স্থলে হতাম। [৮৫] (আধুনিক প্রকাশনী- ৬৬১৬, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
நபி (ஸல்) அவர்கள் கூறினார்கள்: ஒரு மனிதர் மற்றொரு மனிதரின் மண்ணறையை (கப்றை)க் கடந்து செல்லும் போது, “அந்தோ! நான் இவரது இடத்தில் (மண்ணறைக்குள்) இருக்கக் கூடாதா?” என்று (ஏக்கத்துடன்) சொல்லும் காலம் வராத வரை மறுமை நாள் வராது.45 இதை அபூஹுரைரா (ரலி) அவர்கள் அறிவிக்கிறார்கள். அத்தியாயம் :