عَنْ أَنَسٍ ، قَالَ : كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَحْسَنَ النَّاسِ خُلُقًا ، وَكَانَ لِي أَخٌ يُقَالُ لَهُ أَبُو عُمَيْرٍ - قَالَ : أَحْسِبُهُ - فَطِيمًا ، وَكَانَ إِذَا جَاءَ قَالَ : " يَا أَبَا عُمَيْرٍ ، مَا فَعَلَ النُّغَيْرُ " نُغَرٌ كَانَ يَلْعَبُ بِهِ ، فَرُبَّمَا حَضَرَ الصَّلاَةَ وَهُوَ فِي بَيْتِنَا ، فَيَأْمُرُ بِالْبِسَاطِ الَّذِي تَحْتَهُ فَيُكْنَسُ وَيُنْضَحُ ، ثُمَّ يَقُومُ وَنَقُومُ خَلْفَهُ فَيُصَلِّي بِنَا
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الوَارِثِ ، عَنْ أَبِي التَّيَّاحِ ، عَنْ أَنَسٍ ، قَالَ : كَانَ النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ أَحْسَنَ النَّاسِ خُلُقًا ، وَكَانَ لِي أَخٌ يُقَالُ لَهُ أَبُو عُمَيْرٍ - قَالَ : أَحْسِبُهُ - فَطِيمًا ، وَكَانَ إِذَا جَاءَ قَالَ : يَا أَبَا عُمَيْرٍ ، مَا فَعَلَ النُّغَيْرُ نُغَرٌ كَانَ يَلْعَبُ بِهِ ، فَرُبَّمَا حَضَرَ الصَّلاَةَ وَهُوَ فِي بَيْتِنَا ، فَيَأْمُرُ بِالْبِسَاطِ الَّذِي تَحْتَهُ فَيُكْنَسُ وَيُنْضَحُ ، ثُمَّ يَقُومُ وَنَقُومُ خَلْفَهُ فَيُصَلِّي بِنَا
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ، عَنْ أَبِي التَّيَّاحِ، عَنْ أَنَسٍ، قَالَ كَانَ النَّبِيُّ ﷺ أَحْسَنَ النَّاسِ خُلُقًا، وَكَانَ لِي أَخٌ يُقَالُ لَهُ أَبُو عُمَيْرٍ ـ قَالَ أَحْسِبُهُ فَطِيمٌ ـ وَكَانَ إِذَا جَاءَ قَالَ " يَا أَبَا عُمَيْرٍ مَا فَعَلَ النُّغَيْرُ ". نُغَرٌ كَانَ يَلْعَبُ بِهِ، فَرُبَّمَا حَضَرَ الصَّلاَةَ وَهُوَ فِي بَيْتِنَا، فَيَأْمُرُ بِالْبِسَاطِ الَّذِي تَحْتَهُ فَيُكْنَسُ وَيُنْضَحُ، ثُمَّ يَقُومُ وَنَقُومُ خَلْفَهُ فَيُصَلِّي بِنَا.
Narrated Anas:The Prophet (ﷺ) was the best of all the people in character. I had a brother called Abu `Umar, who, I think, had been newly weaned. Whenever he (that child) was brought to the Prophet (ﷺ) the Prophet (ﷺ) used to say, "O Abu `Umar! What did Al-Nughair (nightingale) (do)?" It was a nightingale with which he used to play. Sometimes the time of the Prayer became due while he (the Prophet) was in our house. He would order that the carpet underneath him be swept and sprayed with water, and then he would stand up (for the prayer) and we would line up behind him, and he would lead us in prayer
Telah menceritakan kepada kami [Musaddad] telah menceritakan kepada kami [Abdul Warits] dari [Abu At Tayyah] dari [Anas] dia berkata; "Nabi shallallahu 'alaihi wasallam adalah sosok yang paling mulia akhlaknya, aku memiliki saudara yang bernama Abu 'Umair -Perawi mengatakan; aku mengira Anas juga berkata; 'Kala itu ia habis disapih."- Dan apabila beliau datang, maka beliau akan bertanya: 'Hai Abu Umar, bagaimana kabar si nughair (burung pipitnya). Abu Umair memang senang bermain dengannya, dan ketika waktu shalat telah tiba, sedangkan beliau masih berada di rumah kami, maka beliau meminta dihamparkan tikar dengan menyapu bawahnya dan memercikinya, lalu kami berdiri di belakang beliau, dan beliau pun shalat mengimami kami
Enes'ten, dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem insanlar arasında ahlakı en güzelolan idi. Benim de Ebu Umeyr diye çağrılan bir kardeşim vardI. -Zannederim sütten yeni kesilmişti, dedi.- Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize gelince, kardeşime: Ey Ebu Umeyrl Ne yaptı o Nuğayr, derdi. Nuğayr de kardeşimin kendisiyle oynadığı küçük bir kuştu. Bazen Nebi evimizde olduğu halde namaz vakti girerdi O da altındaki yaygının süpürülmesini emreder, bunun üzerine yaygı süpürülür, üzerine su serpilir, sonra o ayağa kalkardı, biz de arkasında ayakta dururduk ve bize namaz kıldınrdı." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Küçük çocuğa ve adama çocuğu doğmadan önce künye vermek." Buhari aynı zamanda bununla vakıaya uygun olmadığı gerekçesiyle çocuğu olmayan kimseye künye vermenin yasak olduğunu kabul eden kimselerin kanaatlerini reddetmiş olmaktadır. Çünkü İbn Mace, Ahmed, Tahavı, sahih olduğunu belirterek Hakim, Suhayb'den şu hadisi rivayet etmiştir: "Ömer kendisine: Senin çocuğun olmadığı halde ne diye Ebu Yahya ile künyeleniyorsun diye sorunca, Suhayb: Çünkü Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana (bu) künyeyi verdi, diye cevap verdi." Musannıf Buhari de el-Edebu'l-Müfred'de, Alkame'den şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Benim daha çocuğum olmadan önce Abdullah İbn Mesud bana künye verdi." Bu, Araplar arasında uygulamada olan bir şeydir. İbn Ebi Şeybe, ezZühri'den dedi ki: Ashabdan bazıları çocukları doğmadan önce künye alırlardı. Taberani de Alkame'den, o İbn Mesud'dan: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem kendisine daha çocuğu doğmadan Ebu Abdurrahman künyesini vermişti" diye rivayet etmiştir. Senedi de sahihtir. "Nuğayr, kardeşimin kendisiyle oynadığı bir kuştu." Nuğayr küçük bir kuş olup, tekili nuğre şeklindedir, çoğulu niğran diye gelir. !yad dedi ki: Nuğayr serçeye benzeyen bildik bir kuş adıdır. "Bazen bizim evimizde olduğu halde namaz vakti girerdi." Bunun yeteri kadar açıklamaları daha önce Namaz bölümünde (380 nolu hadiste) geçmiş bulunmaktadır. İbnu'l-Kasım'ın kitabının baş taraflarında zikrettiğine göre bazı kimseler, hadis ehlini faydasız şeyleri rivayet ettikleri için ayıplamaktadır. Buna da buradaki Ebu Umeyr hadisini örnek vermektedirler. İbnu'I-Kaass: Halbuki bu hadiste 60'ı bulan çeşitli fıkhi mesele, edep ve faydalı hususlar vardır, dedikten sonra bunları geniş geniş açıklamaktadır. Ben de bunları onun anlatmak istediklerini eksiItmeden özetledim. Daha sonra mümkün olan daha başka hususları da ekledim. --- İbnul Kasas'ın tam adı Ebu'l-Abbas Ahmed İbn Ebi Ahmed et-Taberi olup, İbnu'l-Kaass diye tanınan pek çok eser sahibi meşhur fıkıh alimidir. -Fethu'l-Bari, X, 600. --- İbnu'l-Kaass dedi ki: Bu Hadisten Çıkarılan Sonuçlar 1- Yürümekte teenni göstermek, kardeşleri ziyaret etmek müstehaptır. 2- Genç olmaması ve fitneden emin olunması şartıyla erkeğin, yabancı (mahrem olmayan) kadını ziyaret etmesi caizdir. 3- İmamın raiyesinin (yönetimi altında bulunanların) bazılarını özellikle ziyaret etmesi ve bir kısmı ile beraber oturup kalkarken bazılarına böyle davranması caizdir. 4- Yöneticinin, hakimin yalnız başına yürümesi caizdir. 5- Çokça ziyaret, sevgiyi eksiitmez. 6- Musafaha meşrudur. Çünkü Enes bu hadiste: "Ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in avucundan daha yumuşak hiçbir avuca dokunmamışımdır" demiştir. 7 - Böyle bir tokalaşmanın meşruiyeti, özelolarak erkeğin erkekle tokalaşması hakkındadır. 8- Ziyarette bulunan kimsenin, ziyaret ettiği kimsenin evinde namaz kılması, özellikle de ziyaret eden kişi bereketi umulan bir kimse ise müstehaptır. 9- Hasır üzerinde namaz kılmak caizdir. (Bu gibi şeylerden) tiksinmemek gerekir. Çünkü Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem evde küçük bir çocuk olduğunu biliyordu. Bununla birlikte o evde namaz kılmış ve evin içinde oturmuştur. 10- (Necasetlendiği bilinmeyen) eşyada kesinlikle bilinen, temiz olduklarıdır. Çünkü onların yayg1ya su serpmeleri sadece onu temizlemek içindi. 11- Alim kimsenin ilmini yararlanacak kimselere götür me si caizdir. 12- Ebu Talha ailesinin ve evinin özel bir fazileti vardır. Çünkü evlerinde doğruluğu kesin olarak bilinen bir kıble olmuştur. 13- Şakalaşmak, şakayı tekrarlamak caizdir ve bu, sünnet olan bir mubahtır. Ruhsat değildir. 14- Henüz mümeyyiz olmayan küçük çocuk ile şakalaşmak ve kendisiyle şakalaşılan kimseyi defalarca ziyaret etmek caizdir. 15- Büyüklenmek ve kendisini üstün görmek, terk edilmesi gereken bir huydur. 16- Büyük şahsiyete yolda giderken gereken saygının gösterilmesi ile evde iken şakalaşmak arasında fark vardır. 17- Vahidin (bir kişinin) haberi kabul edilir. Çünkü Ebu Umeyr'in üzüntüsü- nün sebebine dair cevabı veren, böyle bir kişi idi. 18- Çocuğu olmayan kimseye künye vermek caizdir. 19- Küçük çocuğun kuş ile oynaması caizdir. 20- Anne babanın çocuklarının mubah olan oyunlarla oynamasına izin vermeleri caizdir. 21- Küçüğün kendisiyle oyalanacağı mubah şeylere harcamada bulunmak caizdir. 22- Kuşun kafes ve benzeri yerlerde tutulması caizdir. 23- Hayvan ismi dahi olsa ismin küçültülmesi caizdir. 24- Hikmetli bir kimse, aklı erip kavrayış sahibi olanlar dışında kimseyi yüzyüze muhatap almaz ve bu işte doğru olan tutum, istek ve cevabın olmadığı hallerde hitabın caiz olacağıdır, diyen kimselerin aksine küçük çocuğu karşılıklı muhatap almak caizdir. Bu görüşte olanlar ise çocuklara halini sorarak hitap etmezler. Aksine başkasına sorarlar. 25- insanlarla akılları kadar ilişki kurmak uygundur. 26- Ziyaret edene ikramda bulunulur ve az miktarda nimetlerden yararlanmak sünnete aykırı değildir. 27 - Ziyaretine gelinen kimsenin ziyaretçiyi uğurlaması vacip değildir. 28- Büyük şahsiyet, bir topluluğu ziyaret edecek olursa, aralarında eşitlik sağlar. Çünkü o Enes'le musafaha yapmış, Ebu Umeyr'le şakalaşmış, Ümmü Suleym'in döşeği üzerinde uyumuş ve evlerinde onlara namaz kılınmıştır. Böylelikle hepsi de onun bereketinden yararlanmış oldular. işte Enes'in rivayet ettiği Ebu Umeyr kıssasından çıkarttığı sonuçlara dair yaptığı açıklamalardan özetlenenler burada sona ermektedir. ibn Battal da yine bu hadisten çıkartılan sonuçlar arasında şunları zikretmiş bulunmaktadır: 1 - Temiz olduğu kesin olarak bilinmeyen şeylerin üzerine su serpmek müstehaptır. 2- Eğer zorlanarak yapılmıyorsa, konuşurken seci'li (kafiyeli) konuşmak caizdir. Böyle bir şey de Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem hakkında şiir söylemenin imkansızlığı gibi imkansız değildir. 3- Ziyaretçiye hoşuna gideceği bilinen yiyecek ya da başka şeyler ikram edilir. 4- Yumuşak ve güzel davranmak maksadıyla küçük çocuğun başını sıvazlamak uygundur. İbnu'l-Kaass'ın da, başkasının da Ebu Umeyr kıssasında sözkonusu etmediği çıkartılacak sonuçlar arasında şu da vardır: İmam Ahmed, Umare İbn Zazan'ın Sabit'ten, onun Enes'ten diye yaptığı rivayet in sonunda "Sonra çocuk hastalandı ve öldü" denilerek ölümü ile ilgili olayın sözkonusu edildiği hadisi ve Ümmü Suleym'in bunu kendisiyle beraber uyuyuncaya kadar Ebu Talha'dan sakladığını da zikretmektedir. Daha sonra sabah olunca Ümmü Suleym olanı Ebu Talha'ya haber vermiş, o da bunu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bildirince, Allah Rasulü her ikisine de dua etmiş, Ümmü Suleym hamile kalmış, sonra da bir erkek çocuk doğurmuştur. Enes de bu çocuğu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzuruna getirmiş, Nebi onu tahnik edip Abdullah adını vermiştir. Buna dair yeterli açıklamalar daha önce Cenazeler bölümünde (1301 nolu hadiste) geçmiş bulunmaktadır
ہم سے مسدد نے بیان کیا، کہا ہم سے عبدالوارث نے بیان کیا، ان سے ابوالتیاح نے اور ان سے انس رضی اللہ عنہ نے بیان کیا کہ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم حسن اخلاق میں سب لوگوں سے بڑھ کر تھے، میرا ایک بھائی ابوعمیر نامی تھا۔ بیان کیا کہ میرا خیال ہے کہ بچہ کا دودھ چھوٹ چکا تھا۔ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم جب تشریف لاتے تو اس سے مزاحاً فرماتے «يا أبا عمير ما فعل النغير» اکثر ایسا ہوتا کہ نماز کا وقت ہو جاتا اور نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم ہمارے گھر میں ہوتے۔ آپ اس بستر کو بچھانے کا حکم دیتے جس پر آپ بیٹھے ہوئے ہوتے، چنانچہ اسے جھاڑ کر اس پر پانی چھڑک دیا جاتا۔ پھر آپ کھڑے ہوتے اور ہم آپ کے پیچھے کھڑے ہوتے اور آپ ہمیں نماز پڑھاتے۔
আনাস (রাঃ) হতে বর্ণিত যে, নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম সবচেয়ে অধিক সদাচারী ছিলেন। আমার এক ভাই ছিল; ‘তাকে আবূ ‘উমায়র’ বলে ডাকা হতো। আমার ধারণা যে, সে তখন মায়ের দুধ খেতো না। যখনই সে তাঁর নিকট আসতো, তিনি বলতেনঃ হে আবূ ‘উমায়র! কী করছে তোমার নুগায়র? সে নুগায়র পাখিটা নিয়ে খেলতো। আর প্রায়ই যখন সালাতের সময় হতো, আর তিনি আমাদের ঘরে থাকতেন, তখন তাঁর নীচে যে বিছানা থাকতো, একটু পানি ছিটিয়ে ঝেড়ে দেয়ার জন্য আমাদের আদেশ করতেন। তারপর তিনি সালাতের জন্য দাঁড়াতেন এবং আমরাও তাঁর পেছনে দাঁড়াতাম। আর তিনি আমাদের নিয়ে সালাত আদায় করতেন। [৬১২৯; মুসলিম ৩৮/৫, হাঃ ২১৫০] (আধুনিক প্রকাশনী- ৫৭৬২, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
அனஸ் (ரலி) அவர்கள் கூறியதாவது: நபி (ஸல்) அவர்கள் மக்களிலேயே மிகவும் நற்குணமுடையவராக விளங்கி னார்கள். எனக்கு ‘அபூஉமைர்’ என்ற ழைக்கப்பட்ட ஒரு தம்பி இருந்தார். அப்போது அவர் பால்குடி மறக்கவைக் கப்பட்ட பருவத்தில் இருந்தார் என்றே எண்ணுகிறேன். நபி (ஸல்) அவர்கள் (எம் வீட்டிற்கு வந்தால்), “அபூஉமைரே! பாடும் உன் சின்னக் குருவி என்ன செய்கிறது?” என்று கேட்பார்கள். அவன் அப்பறவையுடன் விளையாடிக்கொண்டிருப்பான். சில வேளை நபி (ஸல்) அவர்கள் எங்கள் வீட்டில் இருக்கும்போது தொழுகைக்குத் தயாராகிவிடுவார்கள். தாம் அமர்ந்திருக்கும் விரிப்பைச் சுத்தம் செய்திடுமாறு உத்தரவிடுவார்கள். அவ்வாறே அது கூட்டிச் சுத்தம் செய்யப்பட்டு தண்ணீர் தெளிக்கப்படும். பிறகு அதன் மீது நிற்பார்கள். நாங்களும் அவர்களுக்குப் பின்னால் நிற்போம். அப்போது அவர்கள் எங்களுக்குத் தொழுவிப்பார்கள்.233 அத்தியாயம் :