عَنْ عَائِشَةَ ، أَنَّهَا قَالَتْ : " مَا غِرْتُ عَلَى امْرَأَةٍ لِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَمَا غِرْتُ عَلَى خَدِيجَةَ ، لِكَثْرَةِ ذِكْرِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِيَّاهَا وَثَنَائِهِ عَلَيْهَا ، وَقَدْ أُوحِيَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنْ يُبَشِّرَهَا بِبَيْتٍ لَهَا فِي الجَنَّةِ مِنْ قَصَبٍ "
حَدَّثَنِي أَحْمَدُ ابْنُ أَبِي رَجَاءٍ ، حَدَّثَنَا النَّضْرُ ، عَنْ هِشَامٍ ، قَالَ : أَخْبَرَنِي أَبِي ، عَنْ عَائِشَةَ ، أَنَّهَا قَالَتْ : مَا غِرْتُ عَلَى امْرَأَةٍ لِرَسُولِ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ كَمَا غِرْتُ عَلَى خَدِيجَةَ ، لِكَثْرَةِ ذِكْرِ رَسُولِ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ إِيَّاهَا وَثَنَائِهِ عَلَيْهَا ، وَقَدْ أُوحِيَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ أَنْ يُبَشِّرَهَا بِبَيْتٍ لَهَا فِي الجَنَّةِ مِنْ قَصَبٍ
حَدَّثَنِي أَحْمَدُ بْنُ أَبِي رَجَاءٍ، حَدَّثَنَا النَّضْرُ، عَنْ هِشَامٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي أَبِي، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّهَا قَالَتْ مَا غِرْتُ عَلَى امْرَأَةٍ لِرَسُولِ اللَّهِ ﷺ كَمَا غِرْتُ عَلَى خَدِيجَةَ، لِكَثْرَةِ ذِكْرِ رَسُولِ اللَّهِ ﷺ إِيَّاهَا وَثَنَائِهِ عَلَيْهَا، وَقَدْ أُوحِيَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ ﷺ أَنْ يُبَشِّرَهَا بِبَيْتٍ لَهَا فِي الْجَنَّةِ مِنْ قَصَبٍ.
Narrated `Aisha:I never felt so jealous of any wife of Allah's Messenger (ﷺ) as I did of Khadija because Allah's Messenger (ﷺ) used to remember and praise her too often and because it was revealed to Allah's Messenger (ﷺ) that he should give her (Khadija) the glad tidings of her having a palace of Qasab in Paradise
Telah menceritakan kepadaku [Ahmad bin Abu Raja`] Telah menceritakan kepada kami [An Nadlr] dari [Hisyam] ia berkata; Telah mengabarkan kepadaku [bapakku] dari [Aisyah] bahwa ia pernah berkata, "Aku tidak pernah merasa cemburu terhadap isteri-isteri Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam, melebihi rasa cemburuku kepada Khadijah, yang demikian karena begitu seringnya Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam menyebut-nyebut dan memuji kebaikannya. Dan sesungguhnya telah diwahyukan kepada Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam untuk memberi kabar gembira kepadanya dengan rumah yang dipersembahkan untuknya di dalam surga yang terbuat dari marmer
Aişe r.anha'dan, şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Ben Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımlarından Hatice'yi kıskandığım kadar hiçbirisini kıskanmış değilim. Buna sebep ise Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in onu çok anışı, onu çok övmesidir. Bir de Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e, Hatice'ye cennette oyulmuş inciden bir evinin bulunduğu müjdesini de ona vermesi vahyedilmiş idi." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Kadınların gayreti ve üzülüp öfkelenmeleri." Musannıf (Buhari) başlıkta sözünü ettiği hallerin hükmünü açıklamamıştır. Çünkü bu hüküm, hallere ve şahıslara göre değişiklik arz eder. Gayret (kıskançlık), asıl itibariyle kadınların kendilerinin. kazandıkları bir şey değildir. Fakat bu. hususta aşırıya kaçması halinde kınanması söz konusudur. Bunun ölçüsü de bir başka hadiste ensardan olan Gıbir İbn Atik'in merfu olarak rivayet ettiği şu hadiste dile getirilmiştir: "Şüphesiz gayretin bir kısmını Allah sevdiği gibi, bir kısmına da Allah buğzeder. Allah'ın sevdiği gayret, şüphe etmeyi haklı kılan sebepler dolayısıyla gayrettir. Allah'ın buğzettiği gayret ise şüpheyi gerektirmeyecek hususlar dolayısıyla gayrete gelmektir." Böyle bir ayrım, bir kadının helal olarak aynı anda iki kocaya sahip olması söz konusu olmadığından ötürü erkekler hakkında geçerli değildir. Ancak kadın, mesela kocasının zina etmesi yahut hakkını eksik vermesi, kumasının lehine kendisine zulmetmesi ve kumasını ona tercih etmesi gibi bir haramı işlediğinden ötürü gayrete gelip kıskanacak olursa, bunları yaptığı kesinleşir yahut buna dair ortada karineler varsa, bu meşru olan bir gayret(kıskançlık)tir. Eğer bu herhangi bir delil bulunmaksızın soyut vehime dayanacak olursa, şüpheyi gerektirecek bir hal bulunmayan bir durum olmakla birlikte kıskanmak demektir. Eğer koca eşit davranan ve adaletle hareket eden birisi olup kumaların her birisine hakkını veriyor ise, kumasını kıskanmak, hiçbir kadının kendisini kurtaramadığı beşeri tabiattan ileri geliyorsa, kendisine haram olan bir söz söyleyip yahut bir mı işleme sınırına gelmediği sürece, bundan dolayı mazur görülürler. Tibi der ki: Bu (Aişe'nin Nebi'e söylediği "sadece ismini ağzıma almıyorum" sözü) oldukça latif bir tabirdir. Çünkü bu sözleriyle (akıllı bir kimsenin tercih imkanını ortadan kaldıran) gazap ve öfke halinde olduğu takdirde kalbinde yer etmiş bulunan muhabbetinde bir değişiklik olmadığını bildirmektedir. Onun bu sözleri şairin şu beyiti gibidir: "Ben senden, -evet- yüz çeviriyorum ama Sana yemin ederek söylüyorum ki yüz çevirdiğim halde sana meylim artıyor." İbnu'l-Müneyyir dedi ki: Aişe'nin bu sözleriyle, onun sadece lafz1 olarak adını terk ettiğini, fakat kalbinin onun kerim zatına karşı duyduğu sevgi ve muhabbete bağlılığından vazgeçmediğini anlatmak istemektedir. Aişe R.A.a'nın diğer nebiler arasında İbrahim aleyhisselam'ın adını zikretmeyi tercih etmesi, Kur'an-ı Kerim'in açıkça belirttiği üzere insanlar arasında ona en yakın olanın Nebi Efendimiz oluşudur. Aişe, Nebi Efendimizin o şerefli ismini anmamak mecburiyeti ile karşı karşıya kaldığında herhangi bir yolla onunla ilişkili olan birisinin adını zikretmiştir ki genelolarak ona bağlılık dairesinin dışına çıkmamış olsun
مجھ سے احمد بن ابی رجاء نے بیان کیا، کہا ہم سے نضر بن شمیل نے بیان کیا، ان سے ہشام بن عروہ نے، کہا کہ مجھے میرے والد نے خبر دی، ان سے عائشہ رضی اللہ عنہا نے، آپ نے بیان کیا کہ رسول اللہ صلی اللہ علیہ وسلم کے لیے کسی عورت پر مجھے اتنی غیرت نہیں آتی تھی جتنی ام المؤمنین خدیجہ رضی اللہ عنہا پر آتی تھی کیونکہ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم ان کا ذکر بکثرت کیا کرتے تھے اور ان کی تعریف کرتے تھے اور نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم پر وحی کی گئی تھی کہ آپ خدیجہ کو جنت میں ان کے موتی کے گھر کی بشارت دے دیں۔
‘আয়িশাহ (রাঃ) হতে বর্ণিত। তিনি বলেন, আমি রাসূলুল্লাহ্ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম-এর স্ত্রীগণের মধ্য থেকে খাদীজাহ (রাঃ)-এর চেয়ে অন্য কোন স্ত্রীর প্রতি অধিক হিংসা করিনি। কারণ, রাসূলুল্লাহ্ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম প্রায় তাঁর কথা স্মরণ করতেন এবং তাঁর প্রশংসা করতেন। তাছাড়াও রাসূলুল্লাহ্ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম-কে ওয়াহীর মাধ্যমে তাঁকে [খাদীজাহ (রাঃ)]-কে জান্নাতের মধ্যে একটি মতির প্রাসাদের সুসংবাদ দেবার জন্য জ্ঞাত করানো হয়েছিল। [২৬৪৪, ৩৮১৬; মুসলিম ৪৪/১৩, হাঃ ২৪৩৯, আহমাদ ২৪৩৭২](আধুনিক প্রকাশনী- ৪৮৪৬, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
ஆயிஷா (ரலி) அவர்கள் கூறியதாவது: கதீஜா (ரலி) அவர்களின் மீது நான் ரோஷம் கொண்டதைப் போன்று அல்லாஹ்வின் தூதர் (ஸல்) அவர்களுடைய (இதர) துணைவியர் எவர்மீதும் நான் ரோஷப்பட்டதில்லை. ஏனெனில், அல்லாஹ்வின் தூதர் (ஸல்) அவர்கள் கதீஜாவை அதிகமாக நினைவுகூர்ந்து, அவரை (அடிக்கடி) புகழ்ந்து பேசி வந்தார்கள். கதீஜா அவர்களுக்கென சொர்க்கத்தில் முத்து மாளிகை ஒன்று கொடுக்கப்படும் என்று அவருக்கு நற்செய்தி கூறும்படி அல்லாஹ்வின் தூதர் (ஸல்) அவர்களுக்கு ‘வஹீ’ மூலம் உத்தரவிடப்பட்டது.158 அத்தியாயம் :